CHP de Değişim

CHP'de değişime bizde inanıyoruz ve istiyoruz. Değişim o kadar zor ve atla deve değil. Şu anda önümüzde ülkeyi çok kötü idare eden ve ülkeyi her ala

CHP de Değişim
CHP'de değişime bizde inanıyoruz ve istiyoruz. 


Değişim o kadar zor ve atla deve değil. 


Şu anda önümüzde ülkeyi çok kötü idare eden ve ülkeyi her alanda felakete sürükleyen bir tek adam iktidarı var. 


Saray iktidarının ülkeyi felakete ve insanlarımızı mutsuzluğa ve umutsuzluğa sevk eden yaptığı kötü şeylere bakınız ve onları alt alta yazınız,  bunların tamamen zıttını yapacak bir program ve yol haritası çiziniz,  işte size CHP'yi iktidar yapacak olan değişim. 


Yapılması gereken en önemli işlerden birisi de;  şu lider ağırlıklı, lideri öne çıkaran, karizmatik bir lider arayışı içindeki particiliği bırakalım artık,  CHP'yi kurumsallaştıralım. Partinin;  ülkeye ve halka hizmet, demokrasiye ve özgürlüklere,  cumhuriyetin kuruluş değenlerine, halkın din ve vicdan özgürlüğüne, inanç tercihlerine saygı odaklı programını ön plana çıkaralım, Ahmet. Mehmet. Hasan, Hüseyin partisi olmaktan çıkaralım partiyi. Parti,  lideriyle değil,  ideolojisiyle, programıyla,  tüzüğüyle, parti içi demokrasisiyle, liderlerin kimliğinden bağımsız eşitler arasında birinci bir kişinin başkanlığında partinin kurumsal kimliği temsil edilsin,  ülkemizin ve halkımızın yararına partinin programını bir bir hayata geçirsin. Partide şucu, bucu gibi ayrımlar ortadan kalksın. 


Kimlik siyaseti yapılmasın, insanların dinlerine, etnik kökenlerine, mezheplerine, emeği veya sermayeyi temsil edip etmediğine yani temsi ettiği sınıfına bakılmaksızın; Atatürk'e,  Atatürk ilkelerine, cumhuriyetin kuruluş değerlerine,  hukukun ve anayasanın üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına saygılı, milliyetçilik;  ırktan bağımsız,  ülkesinin ve aynı ülkede birlikte yaşadığı halkının yararlarını ve mutluluğunu önceleyen bir değer olarak tanımlanarak, insanlara, salt insan oldukları için hizmet anlayışı,  ilke edinilsin. 


Bugün İMAMOĞLU ve YAVAŞ niçin ön plana çıktılar, her partiden insanlar bunları niçin seviyorlar?


İMAMOĞLU da YAVAŞ da,  belediye başkanı olarak,  halka hiçbir ayrım yapmaksızın hizmet ediyorlar, onların hayatlarını ve yaşamlarını kolaylaştırıyorlar, yoksula kucak açıyorlar, belediyenin gelirlerini israf etmiyorlar, halktan aldıklarını hizmet olarak halka sunuyorlar. Hiç kimseyi kimliklerine göre değerlendirmiyorlar, ayrımcılık yapmıyorlar ve o nedenle seviliyorlar. 


Sosyal belediyecilik anlayışı, CHP'nin merkezi yönetimin başına geçtiğinde ülkeyi çok güzel idare edebileceğinin adeta bir laboratuvarı oldu. Ülkeyi de aynı anlayışla halka ve ülkeye hizmet odaklı olarak yöneteceklerinin güvence kaynağı oldu. 


Bugün fakir halk sürünüyor onlardan alınan vergiler zenginlere transfer ediliyor, gerçek kazançlar vergilendirilmiyor, KDV ve ÖTV gibi vasıtalı vergiler fakir zengn herkesten eşit alınıyor vasıtalı vergiler tüm vergilerin neredeyse yüzde yetmişine tekabül ediyor, bunun sonucunda gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik yaşanıyor. 


Çiftçilik ve hayvancılık yapan köylülerimiz desteklenmiyor yok sayılıyorlar,  ürettikleri ürünler ellerinde ve tarlada kalıyor zarar ediyorlar, çok mutsuzlar,  çiftçi isyanlarda her gün televizyonlardan izliyoruz. 


Sanayici de mutsuz o da zor şartlarda üretim yapıyor ve ürettiklerinden kazanç elde edemiyor. 


Devlet yönetiminde israf almış başını gidiyor. 


Her şey meydanda. Bu koşularda değişim nasıl olacak diye uzun uzun düşünmeye gerek yok. 


Kimlik siyaseti yapmayan, insanların dinine, mezhebine, başörtüsüne, giyim kuşamına etnik kökenine ilişmeyen, insana insan olduğu için değer veren, Atatürk'e ve onun ilkelerine, cumhuriyetin kuruluş değerlerine, hukukun ve anayasanın üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine saygılı olmak koşuluyla;  muhafazakar ortanın sağından,  soluna kadar geniş bir siyasi yelpazeye dahil insanlarımızı kapsayan merkez partisi olmayı içine sindirebilen ve bu konuda halka güven veren, devletin yatırımlarında ülkenin ve ülke insanlarının ihtiyaç önceliğini ve planlı bir ekonomiyi rehber edinen, vergilerdeki ve dolayısıyla gelir dağılımındaki adaletsizliği gideren, hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını benimseyen, parlamenter sisteme geri dönmeyi vaat eden bir program ile parti içi demokrasiyi sağlayan bir tüzük üzerinde ittifak edilerek halkın önüne çıkmak, değişim için yeterlidir sanırım. 


23/08/2024

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget