2021
Tüm Emekliler Sendikası, TÜİK önünde enflasyon verilerini protesto etti
Rakamlar Yalan Yoksulluk Gerçek2021 Tüm
Emekliler Sendikası üyeleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) önünde bir araya
gelerek, 7.5.2025 günü, dün açıklanan Nisan 2025 enflasyon verilerini protesto
etti. Aylık enflasyonun yüzde 3, yıllık enflasyonun ise yüzde 37,86 olarak
açıklandığı verilere tepki gösteren sendika üyeleri, basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Can Cankesen,
Demokrasi ve Atılım Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin, İYİ Parti Ankara
Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, CHP Pursaklar İlçe Başkanı Hüseyin Benek,
Türkiye İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, Demokrasi ve Atılım Partisi
Gölbaşı İlçe Başkanı Ünal Özdemir, Bağımsız Emekliler Sendikası İl Başkanı
Sinan Şatır, Büro Emekçileri Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Mustafa Çınar,
Emekli Meclisleri Sendikası Genel Başkan Sekreteri Ramazan Tekin ve Ankara
Dayanışma Derneği Genel Başkanı Yusuf Şahin katıldı.
2021 Tüm
Emekliler Sendikası, TÜİK önünde enflasyon verilerini protesto etti. Sendika
Genel Başkanı Salman Hürkardeş, “Biz sadaka istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz.
İnsanca yaşamak istiyoruz. Cumhur İttifakına sesleniyorum, bu iktidar gitmediği
sürece, emeklinin, işçinin, emekçinin yüzü gülmeyecek. Bir ülkede demokrasi
yoksa iş, aş ve özgürlükler yok demektir. Getirin sandığı, emekliler kırmızı
kartını gösterip sizden hesabı soracak” dedi.
RAKAMLAR
YALAN YOKSULLUK GERÇEK
Hakkımız
olanı alacağız.
“Ülkemizde
üretilen her mal ve hizmet bu ülkenin tüm emekçilerinin alın teridir, kafa ve
kol gücüdür, beyninin ışığıdır. Toplumsal refahtan en büyük payı bu emekçiler
almalıdır. Ne yazık ki güzel ülkemizde emekçiler, 23 yıldır dolar
milyarderlerine ve holdinglere dost mevcut iktidarın yönetiminde acı ve ızdırap
çekiyor.
TUİK aldatıyor
TUİK’in
5 Mayıs 2025 günü açıkladığı enflasyon verilerine göre TÜFE’deki değişim 2025
yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,00 artış, bir önceki yılın aralık
ayına göre yüzde 13,36 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,86
artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 48,73 artış olarak gerçekleşti.
Aylık artışları minicik
Bu
verilere göre, emeklilerin ikinci 6 aylık enflasyon oranı artışının 4 aylık
kısmı yüzde 13,36 oldu. Mayıs ve haziran ayalarının enflasyonu da eklendiğinde
6 aylık artış netleşmiş olacak. Sahte TÜİK verilerine göre değil, insanca
yasamaya yetecek maaş istiyoruz. En düşük emekli maaşı en düşük memur maaşı
kadar olmalıdır. Tüm emekli dul ve yetim aylıklarına temmuz ayını beklemeden ek
zam istiyoruz.
Kira artışları kocaman
BU
verilere göre mayıs ayında kira artışı yüzde 48,73 oldu. On bin liralık konutun
kirası 14 bin sekiz yüz yetmiş üç liraya; 15 bin liralık konutun kirası 22 bin
310 liraya yükseldi. En ücra bölgelerde, en sağlıksız konutlarda bile aylıklar
kiraya yetmez oldu. AKP iktidarı milyonlarca emekçiyi barınma hakkından yoksun
kıldı. İktidarı uyarıyoruz, Anayasanın emrine uy, her yurttaşın sağlıklı
barınma hakkını sağlayacak tedbirleri acişlen yerine getir.
Demokratik direniş haktır
Türkiye’nin
onurlu emekçilerinin emekli kolu olarak emekçi ailesinin bir bileşeni olarak
ilan ediyoruz ki: İktidarın 19 Mart’ta başlattığı başladığı, hala devam eden
muhalefeti toptan ortadan kaldırmaya yönelik sistemli saldırısından ve
yarattığı şiddet ikliminden korkmadık, korkmayacağız.
Cumhuriyeti, emeğimizi,
barınma hakkımızı, kadın erkek eşitliğini, insanca yaşama özlemimizi,
çocuklarımıza tam istihdamı, parasız sağlık ve parasız eğitimi, yani eşitlik ve
özgürlüğümüzü savunma anlamına gelen Saraçhane direnişinin, 1 Mayısların,
Maltepe’den Konya’ya protesto mitinglerinin tam içindeydik. Olmaya devam
edeceğiz.
Üç gün önce 4 Mayıs günü,
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bir provokatör eliyle yapılan yumruklu saldırıyı
şiddetle kınıyor, Özgür Özel’e ve CHP’ye geçmiş olsun dileklerimizi ve
dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Kapitalizme hayır
Kapitalizm
emeğin sömürüsünün sürekliliğini sağlamak için başta işçi sınıfı olmak üzere
çalışanların dayanışma ve birlikteliğini bozarak örgütlenmelerini engelliyor,
bunu yapamadığı zaman da yandaş örgütlülükler kuruyor. İşçilerin emekçilerin
yüzlerce yıl süren ve büyük bedeller ödeyerek elde ettiği demokratik
kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi bugün düne göre çok daha önemli.
Kapitalist emperyalist sistem tüm dünyada çalışanların ve emeklilerin haklarına
saldırıyor. Gelişmiş az gelişmiş veya orta gelişmiş ülkelerin tümünde
kapitalist yönetimler, çalışanların sokaklara taşan büyük öfkesine rağmen
emeklilik yaşını yükseltiyorlar. Emeğin payı tüm ülkelerde bilinçli olarak
düşürülüyor, holdinglerin tekellerin büyük sermayecilerin payı artıyor.
Tekellerin
holdinglerin emrindeki yatık ekonomi uzmanlarıysa endüstride verimlilik artarsa
emekçilerin gelirinin artacağı masalını anlatıyorlar bize. Yani onlara göre
suçlu çalışanlar. Niye çünkü yeteri kadar verimli değilmişiz. Paradan para
kazananlar, rantiyeler, yani toplumun sırtındaki asalak sınıf, onurlu
emekçileri verimsizlikle suçluyor. Oysa biz, işçi sınıfı tarihinden biliyoruz
ki, emeğin payının artması için: Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin,
işçi emekçi dostu siyasal partilerin emeğin hakkı için etkili şekilde sahaya
inmesi, sınıf mücadelesini yükseltmesi şarttır. Ve bu şart yerine getireceğiz.
Asgari altı yaşam olmaz
İktidarın
uyguladığı ekonomik politikalar sonucunda asgari ücret hem ortalama ücrete
dönüştü hem de açlık sınırının da altına indirildi. Emeklilerin büyük
çoğunluğunun aylığı ise zaten yetersiz olan asgari ücretin de gerisinde.
İktidar, uyguladığı ekonomik politikalarla çalışanları da emeklileri de yoksullukta
eşitledi.
İktidar emeklilerin ABO Aylık Bağlama Oranını bir
muz cumhuriyetinde bile olmayacak bir düzeye, yüzde 35’lere kadar düşürdü ve
emekli aylıklarına milli gelir artışı eklemeye son verdi. Huzur içinde
geçirmemiz gereken emeklilik yaşamımız yazın sıcağında, kışın soğuğunda dermanı
iyice azalmış dizlerimize rağmen kuyruklarda, sıralarda geçiyor.
Sendika haktır
23 Yıllık AKP iktidarı bize sefaleti layık gören
politikalarına karşı örgütlü olarak mücadele edemeyelim diye iktidara geldiği
2002 yılından itibaren yargı üzerinde baskı kurarak sendikal örgütlülüğümüze
saldırdı. AKP iktidarı kendisinden önceki iktidarların aksine sendika hakkında
açtığı kapatma davalarını ısrarla takip etti. 1995 yılında kurulan ilk
sendikamız ve 2017 yılında kurduğumuz ikinci sendikamız yargı eliyle kapatıldı.
İktidar kurduğumuz 3. sendikamızı da kapattırmak
için yargı üzerindeki tüm gücünü kullanmaktadır. Bilsinler ki biz sendikamızı
kimseden izin alarak kurmuyoruz. İdarenin baskıları karşısında da herhangi bir
geri adım atmamız söz konusu dahi olamaz. Emeklilerin sendika hakkı her türlü
tartışmaya kapalıdır. Üzerlerindeki idarenin ağır baskıları karşısında emekli
sendikaları hakkında kapatma kararı veren mahkemeler dahi vicdanlarını biraz
olsun rahatlatmak için emekliler için doğru örgütlenmenin aslında sendika
olduğunu belirterek kapatma kararını veriyorlar.
Sorarlar bir gün
sorarlar
AKP iktidarının sınıfsal tercihleri sonucunda açlık
sınırının da altında yaşama mahkûm edildi. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda
saatlerce ekmek kuyruğunda beklemek zorunda bırakılmamızın, pazara belki
fiyatlar biraz düşer diye akşamları gitmemizin, et, süt ve meyve alamaz,
torunlarımıza bayram harçlığı veremez hale getirilmemizin yani bu asla AKP
iktidarının sınıfsal tercihleri sonucunda açlık sınırının da altında bir yaşama
mahkûm edildik. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda saatlerce ekmek kuyruğunda
beklemek zorunda bırakılmamızın, pazara belki fiyatlar biraz düşer diye
akşamları gitmemizin, et, süt ve meyve alamaz, torunlarımıza bayram harçlığı
veremez hale getirilmemizin, yani bu hak etmediğimiz durumun hesabını sormaya
devam edeceğiz.
Özelleştirme
ihanettir.
Ülkemizde Cumhuriyetimiz ’in kuruluşundan başlayarak
oluşturulan Sümerbank, Etibank, Türk Telekom, TÜPRAŞ, TEDAŞ, PETKİM, Şeker
fabrikaları, Tank Palet fabrikası özelleştirildi. AKP özelleştirmenin şampiyonu
oldu, böyle yaparak dolar milyarderlerini ve milyonerlerini çoğalttı. Onlar
zenginleştikçe, semirdikçe, emekçiler fakir oldu. Faizleri öyle artırdılar ki
artık takla attırdığımız kredi kartlarını da kullanamaz olduk. Bir avuç büyük
sermayedarsa zenginliklerine zenginlik katıyor. Ekonomi yönetimini ele geçiren
uluslararası tefecilerin çıkarları için emekçileri derin yoksulluğa mahkûm eden
işbirlikçi AKP iktidarı, salt tefecilere borç ödemesi garanti altına alınsın
diye bizleri düpedüz açlıkla sınamaya devam ediyor.
Çare kamuculuktur.
Halkımızın refahı ve vatanımızın birliği bütünlüğü
için, temelleri Cumhuriyetle atılan kamucu ekonomi anlayışına dönelim. Sanayi
ve tarımı destekleyen, işçiyi emekçiyi önceleyen planlı, üreten ekonomi
modeline geçelim. Özelleştirilen kamu kurumları tekrar devletleştirilsin,
çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdam sağlansın. Herkese karnı tok, sırtı
pek, başı dik olsun, çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte onurumuzla insanca
yaşayalım.
Üretimi bizden devralan çocuklarımızla,
torunlarımızla omuz omuza olmak, demokratik laik eşit ce özgür Türkiye’ye
ulaşmak için haydi görev başına. Ekonomik ve insani krizin baş sorumlusu, iç ve
dış tekellerin temsilcisi iktidarı demokratik yoldan iş başından uzaklaştırmak
için haydi görev başına.
Emperyalizme sömürgeciliğe Siyonizm’e kapitalist
sömürüye karşı haydi görev başına.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya
hiçbirimiz.
Basın bildirisi ile çeşitli parti ve sendikaların
temsilcileri de konuşmalar yaparak görüş ve düşüncelerini açıkladılar.
Emekliler konuşma ve eylemlerinin daha etkili olması
için TÜİK binasının önündeki kaldırıma,
yoksulluğu simgelemek için içinde taşlar olan bir tencere, yanında simit ve
boğaca parçaları koyarak emeklilerin yoksulluğunu anlatmak istiyorlardı.
2021 Tüm Emekliler Sendikası
Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com