Haziran 2024
Abbas Güçlü Ahmet Tan Alev Coşkun Ali Eralp Ali Sirmen Ali Tartanoğlu Alican Uludağ Altan Öymen Arslan BULUT Ataol Behramoğlu Atilla Kart Aydınlık yazarları Ayşenur Arslan Barış Yarkadaş Bedri Baykam Bekir Coşkun Bilim Teknik Bozkurt Güvenç Burak H. Özdemir Bülent Soylan Can Ataklı Can Dündar Celal Şengör Cengiz Önal Cengiz Özakıncı Cevat Kulaksız Ceyhun Balcı chp Coşkun Özdemir Cumhuriyet yazarları Cüneyt Arcayürek Çiğdem Toker Deniz Kavukçuoğlu Doğan Kuban Dr. M. Galip Baysan Dünya haberleri Ece Temelkuran Eğitim Ekonomi Emin Çölaşan Emine Ülker Tarhan Emre Kongar Erdal Atabek Erdal Atıcı Eren Erdem Ergin Yıldızoğlu Erhan Karaesmen Erol Manisalı Ertuğrul Kazancı Ferhan Şensoy Fırat Kozok Fikret Bila genel Gündüz Akgül Güner Yiğitbaşı Güngör Mengi Güray Öz Gürbüz Evren Hakkı Keskin Hasan Pulur Hayrettin Ökçesiz Hikmet Çetinkaya Hikmet Sami Türk Hulki Cevizoğlu Hüner Tuncer Hüseyin Baş Işık Kansu Işıl Özgentürk İlhan Cihaner İlhan Selçuk İlhan Taşçı İnci Aral İrfan O. Hatipoğlu İsmet İnönü Kemal Baytaş Kemal Kılıçdaroğlu Köşe Yazıları Kurtul Altuğ Kürşat Başar Levent Bulut Levent Kırca Leyla Yıldız lozan Mehmet Ali Güller Mehmet Faraç Mehmet Haberal Mehmet Halil Arık Mehmet Türker Melih Aşık Merdan Yanardağ Meriç Velidedeoğlu Mine Kırıkkanat Miyase İlknur muharrem ince Mustafa Balbay Mustafa Mutlu Mustafa Sönmez Mümtaz Soysal Müyesser Yıldız Necati Doğru Necla Arat Nihat Genç Nilgün Cerrahoğlu Nuray Mert Nusret Ertürk Oktay Akbal Oktay Ekinci Oray Eğin Orhan Birgit Orhan Bursalı Orhan Erinç Ömer Yıldız Özdemir İnce Özgen Acar Özgür Mumcu Öztin Akgüç Rıza Zelyut Rifat Serdaroğlu Ruhat Mengi Sabahattin Önkibar Sağlık Saygı Öztürk Selcan Taşçı Serpil Özkaynak Sevgi Özel Sinan Meydan Siyaset Soner Yalçın Sözcü yazarları Spor Süheyl Batum Şükran Soner Tarım Tarih Tayfun Talipoğlu Tekin Özertem Tülay Hergünlü Tülay Özüerman Tünay Süer Türey köse Türkiye Türkkaya Ataöv Uğur Dündar Uğur Mumcu Utku Çakırözer Ümit Zileli Vatan Yazarları Video Yakup Kepenek Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Öztürk Yazı Dizileri Yener Güneş Yeniçağ yazarları Yılmaz Özdemir Yılmaz Özdil Yurt Yazarları Yüksel Pazarkaya Zeki Tekiner Zeynep Göğüş Zeynep Oral Zulal Kalkandelen

Vatandaş ekonomik sıkıntıyı şiirle dile getiriyor
Türkiye’de ekonomik yaşantımızın zorlaştığı, siyasal didişmelerin devam ettiği ülkemizde bir vatandaşımızın sokak röportajında sanki bir feryat gibi mısralarıyla içinden geldiği gibi söylediği aşağıya alıyoruz. 

Düzeni eleştiren şiirler


Suriyeli ve Afgan’ı daha niceleri

Doldurdular ülkeme bütün mültecileri

Ne dost belli ne düşman, bunlar da kimin nesi

Kendi öz yurdunda olmuş Türk oğlu Türk mülteci 


Milletim kanmayın sakın ha sözlerine,

Verdikleri vadilerin hepsi sahte özünde

Milletime simit ayranı reva görüyor bunlar

Doldurdular ceplerini hala boşluk arıyorlar.


Makam mevki ve saltanat uğruna ölürsünüz,

Milletimi kırdınız birbirine düşürdünüz 

İktidar ve yandaşları el ele vermişsiniz,

Diliyorum elbet bir gün de siz sürünürsünüz.

 

Sen devletsin çocuk değilsin nasıl kandırılırsın

Çözüm sürecinde, Feto hepsinde kandırıldın.

Bir millet düşünün ki İki milletine güvenemiyor 

Koltuklarda oturanlar niçin hesap veremiyor.


Dillerinden düşmez hiç vatan millet Sakarya,

Ne vatanı ne milleti tüm derleri parayla

Fakirin oğlu vatan için şehit oldu hudutta,

Vekilin oğlu ne zaman şehit oldu bu yurtta.

  

Kerpiçten evlere asılır Türk bayrağı,

Göremezsin villalarda feryat eden babayı 

Sözde vatanseverler ya oğulları yapar bedelli

Söylüyorum size ulan olmaz vatanın bedeli.


İşçisi emeklisi hepsi geçim derdinde

Ne sosyal bir hayat var ne de bir eğlence

“Fakirler şükredin” diye fetva veriri Diyanet

Bindikleri Mersedesler vatana büyük ihanet.


Türkü Kürdü Laz’ı Çerkez’i Alevi’si fark etmez

Sorun etnik kökenlerde değil sorun siyaset  

Kardeşi kardeşe düşürdünüz siz kahrolun

Düşün artık milletin yakasından mahvolun


Ben susan bu milletin haykıran gür sesiyim.  

İsimin önemi yok ben doğrunun peşindeyim  

Şan şöhret sizin olsun benim derdim milletim  

Korkmadan söylüyorum ben Atamın da izindeyim.   


Anlayan yüreklere bu sözlerim nimettir

Anlamayan cahillere ne söylesem külfettir

Kula kulluk etme sakın sen yüce bir milletsin

Vermeyin hak etmiyor hiçbiri oyunuzu

Karartamayın kundaktaki çocuğunuzun.


Başka bir meçhul ozan

   

Sokak röportajında konuşan bir vatandaş, iktidara isyan ederek 'Haydi size güle güle' başlıklı bir şiir okudu. Şiirin "Önem vermedin liyakate, Millet düştü felakete, Yanınızda Beşli Çete, Haydi size güle güle" dizeleri dikkat çekti.


Başka bir vatandaşın sosyal medyaya sokak röportajında okuduğu şiir damgasını vurdu. Vatandaş o anlarda şiiri okuyarak iktidara isyanını dile getirdi.

Şiir çevredeki vatandaşlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Vatandaşın okuduğu şiirin dizeleri ise sosyal medyada gündem oldu.  

Vatandaşın okuduğu şiirin dizeleri şöyle: 


Gök kubbeyi devirsen de 

Haydi size güle güle

Artık size güle güle

Evirsen de çevirsen de 

Adaletsiz mahkemenle

Çarık çürük malzemenle

Yangınınla zelzelenle

Artık size güle güle


Önem vermedin liyakate

Millet düştü felakete

Yanınızda Beşli Çete

Haydi size güle güle


Güle güle artık güle güle

Zehir saçan baronlarla

Haksız vurgun vuranlarla

Kemençeyle horonlarla

Artık size güle güle


Vatandaş şiirinin devamında konuşmasına şöyle devam etti: 

"Daha ne söyleyeyim. Bittiler bittiler. Sözüm bu kadar. Ne düşündüğümü ne söylemek istediğimi herhalde dinleyenler anlamıştır. Arifler anlar cahiller anlamaz. Başka diyecek sözüm yok." dedi. Kaynak editör: Barışcan Atmaca

Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Bahçeli'den Kontrollü Blöf Tehdit Sitem  Ve Zorunlu Biat Ve Bağlılık İçeren Bir Açıklama
Bahçelinin dünkü açıklaması;  başı,  ortası ve kıçı birbiriyle çelişen, bir bütünlük arz etmeyen,  darda kalan ve köşeye sıkışmışlık korkusu yaşayan  bir insanın hezeyanlarını içinde barındıran, kontrollü bir blöf, sitem,  tehdit ve sonunda da,  zoraki de olsa, mecbur kalınan bir bağlılık ve biat içeren,  dara düşmüş bir insanın beyanları olarak değerlendirilebilir. 


Açıklamada yer alan; ”İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması,  bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması,  dahası kapı kapı gezdirilmesi,  ekran ekran dolaştırılması,  bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür.  “ beyanı çok dikkat çekicidir. 


Öldürülen Sinan ATEŞ'in eşi Ayşe ATEŞ'in; üzeri kapatılmak istenen eşinin öldürülmesi eyleminin azmettiricilerinin bulunarak yargılanmasını istemesi ve bu amaçla medet umduğu yetkililerin kapılarını çalarak derdini anlatmasından daha doğal ne olabilir ki?


Sinan ATEŞ cinayeti ile ülkü ocaklarının ve MHP'nin bir ilgisi yoksa, BAHÇELİ'nin;  Ayşe ATEŞ'in hak arama ziyaretlerini, ekranlara çıkışlarını, kanal kanal ve  kapı kapı dolaşarak hak aramasını,  iç huzur ve barış ortamını zehirleme girişimi  olarak değerlendirmesini anlamak mümkün değildir kanaatimce. Hak aramak,  ne zamandan beri barış ortamını zehirleme olarak değerlendirilmeye başlandı bu ülkede,  acaba?


BAHÇELİ; bu beyanıyla, öldürülen Sinan ATEŞ'in eşi Ayşe ATEŞ'in,  azmettiricilerin bulunması arayışı ve çabası içinde çırpınmasından, bu amaçla  iktidar ve muhalefet liderleriyle görüşmesinden ve televizyonlara çıkarak bildiklerini anlatmasından endişelendiğini, adeta korktuğunu zımnen itiraf etmiş ve Ayşe ATEŞ'in olması gereken, bu çok doğal ve yerinde olan davranışını,  hangi barışsa,  barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüs olarak değerlendirme saçmalığına imza atmıştır. 


Bize göre, asıl barış ortamını zehirlemek, kamu vicdanını acıtacak şekilde, eldeki kanıtları karartarak,  bu siyasi cinayet ve suikastın üzerinin kapatılmak istenmesidir. 


BAHÇELİ; asıl amacının, Sinan ATEŞ cinayetinin üzerine gidilmesinden doğan korkusundan kaynaklı olmasına rağmen, bu korkusunu gizlemek için, Cumhur İttifakını bozar ve iktidarına son veririm algısı yaratacak,  kontrollü blöf ve tehdit içeren ancak sonunda mutlak bağlılık beyan eden, oldukça uzun olan açıklamalarına, ERDOĞAN ve ÖZEL arasındaki yakınlaşma, diyalog, karşılıklı ziyaret ve normalleşme girişimlerini de sos olarak ilave etmek gereği duymuş ve “Milliyetçi Hareket Partisi iyi niyetli,  yapıcı,  yol açıcı,  millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır.  “ibaresini de eklemiştir. 


BAHÇELİ'nin asıl amacı, iktidar ortağı ERDOĞAN'ın;  Sinan ATEŞ cinayetinin üzerine,  sonuna kadar gitmesinin önüne geçme isteğidir. 


BAHÇELİ;  her olumsuzluğa rağmen, Cumhur İttifakının ve bu ittifak içindeki gücünün devamından yana olup, kendisi ve MHP için en büyük olumsuzluk ve tehlikenin;  Cumhur İttifakının ve ERDOĞAN ile arasının bozulmasından kaynaklanacak,  sonuçları çok ağır,  olası yeni gelişmelerin olacağının bilincindedir. 


BAHÇELİ'nin açıklamasının son bölümünde yer alan; ” Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek,  TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir.  Kaldı ki Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz,  geri dönüşümüz,  yarı yolda bırakmamız,  ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir.  “şeklindeki, sonuç itibariyle ERDOĞAN'a ve Cumhur İttifakına  bağlılık ve destek içeren beyanları,  BAHÇELİ'nin; Sinan ATEŞ cinayetinden kaynaklı korkularının tetiklediği açıklamasının; kontrollü bir blöf, sitem ve tehdit içeren,  çaresizlikten kaynaklı, çelişkili ve  içi boş bir metin olduğunu gözler önüne sermektedir. 


Anlaşılan o ki; kimse,  BAHÇELİ'den Cumhur İttifakına son vererek bir erken seçim açıklaması beklemesin.


13/06/2024

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

İnsanda Biraz Utanma Olur
.... Ve sonunda her şey açığa çıktı, AKŞENER'in gerçek yüzünü gördü,  Türk halkı. 


Kadınlar, kadın politikacılar adına çok üzgünüm. 


Hem hayretler içindeyim,  hem de değilim. 


Yazıma, AKŞENER'in politik yaşamındaki çelişkilerle dolu eylem ve söylemlerinin neresinden başlayayım diye düşünüyorum,  ancak işin içinden çıkamıyorum. 


Bu hanımefendi, AKP'nin kuruluşunda yer almayı denemiş ancak başarılı olamamış, öncesinde Doğru Yol Partisinde politika yapmış, övüne övüne bitiremediği çok kısa süreli bir İçişleri bakanlığı olmuş, sonrasında Meclis Başkan Vekilliği yapmış, MHP Genel Başkanlığına soyunmuş, büyük engellemelerle karşılaşmış ve  başarılı olamamış, bunun üzerine yeni bir parti kurma kararı almış, yine büyük engeller çıkarılmasına rağmen İYİ Partiyi kurmuş, ancak seçimlere katılması MHP ve AKP ortaklığınca engellenince, imdadına CHP ve lideri KILIÇDAROĞLU yetişmiş, emanet milletvekilleriyle grup kurarak seçimlere katılabilmiş, bu nedenle KILIÇDROĞLU'na hayatı boyunca şükran duyacağını beyan etmiş. altılı masada KILIÇDAROĞLU'nun yanında yer almış, İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın adaylıklarında ısrarcı olmuş, KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına karşı çıkarak,  altılı masayı terk etmiş, sonra geri dönmüş, bu nedenle KILIÇDAROĞLU'na seçimi kaybettirmiş,  seçim sonrası altılı masanın sona erdiğini ilan etmiş, 2024 yerel seçimlerinde CHP ile işbirliği kapılarını kapatmış kendi adaylarıyla girdiği seçimlerde partisinin yenilgisine neden olmuş ve seçim yenilgisi üzerine genel başkanlıktan ayrılarak sözde köşesine çekilmiş ve politikayı bırakmış bir politik figürdür,  AKŞENER. 


İYİ PARTİ, kongresinde AKŞENER'in işaret ettiği kişi genel başkanlığa seçilmiş ve AKP iktidarına yönelik muhalefet çizgisini devam ettiren İYİ Partinin kurucu genel başkanı, politikayı bırakan AKŞENER,  yerel seçim mağlubiyeti ve politika hayatına son verdikten çok kısa bir süre sonra, kurucu genel başkanı olduğu İYİ Parti yönetimine bilgi dahi vermeden,  kendi talebiyle saraya çıkarak, genel başkanlığı sırasında hakkında demediğini bırakmadığı ERDOĞAN ile el sıkışarak görüşmüştür. 


Görüşme nedeni ne olursa olsun,  AKŞENER'in bu davranışı etik dışıdır ve İYİ PARTİ'ye yapılabilecek, onu daha da zayıflatacak, seçmen tabanını hayal kırıklığına sevk edecek çok kötü bir davranıştır. 


AKŞENER;  saraya çıkarak ERDOĞAN ile görüşmekle,  İYİ PARTİ'nin ipini çekmiştir. 


Kimse, AKŞENER'in;  İYİ PARTİ ile olan kurucu genel başkanlık ve hale devam eden  onların oylarını almışparti üyeliğine , İYİ Partideki aktif politik yaşamında AKP ve EDOĞAN'a yönelik ağır eleştiriler içeren eylem ve söylemlerine rağmen, saraya çıkarak ERDOĞAN ile görüşmesini,  normal ve etik bir davranış olarak göremez. 


AKŞENER;  bu davranışıyla, ERDOĞAN ve AKP karşıtı İYİ PARTİ seçmen tabanını, İYİ PARTİ genel başkanıyken,  AKP ve ERDOĞAN karşıtıymış gibi yaparak aldatmış, seçmenleri siyaseten dolandırarak onların oylarını almış ve  partisine menfaat sağlamış, politik bir dolandırıcı olan gerçek yüzünü göstermiş ve Türk siyasetine olan ve zaten diplere vuran güveni,  tamamen yok etmiştir. 


Bir zamanlar kendisine yönelik ağır eleştiriler yapan Süleyman SOYLU, Numan KURTULMUŞ gibi siyasi rakiplerinden sonra, bunların yanına AKŞENER'i de dahil ederek,  siyasi rakiplerini bir bir ipe dizerek kendi saflarına katan ERDOĞAN'ı, bu politik zaferinden dolayı kutluyoruz (!)


Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget