Demokrasi
Ben demokratım, meşru seçimlerle iktidara geldim, herkes bana ve iktidarıma saygı göstermelidir deme hakkına sahip olabilmek için, demokrasinin olmazsa olmaz asgari müştereklerini, ilkelerini ve koşullarını içselleştirmek ve bu ilkelere uygun davranarak, demokrasiye saygılı olmak zorundasınız.
Ben, sadece kendime demokratım, demokrasi sadece benim için vardır, diyemezsiniz.
Aksi halde, size ve iktidarınıza kimse sahip çıkmaz ve saygı göstermez, milleti demokrasiden soğutursunuz, her demokratik ve iyi niyetli eleştiriyi kendinize darbe girişimi olarak görürsünüz, korkarsınız, kendinizi koruma altına alırsınız, halkın içine çıkamazsınız, iktidarda olmanın hazzını duyamazsınız, her an düşürüleceğim endişesi ve korkusu içinde yaşarsınız, huzursuz olursunuz ve bu nedenle, despot ve diktatör olursunuz, iktidarınızı sürdürebilmek için, millete her türlü kötülüğü ve zulmü yaparsınız.
Nedir o temel ilke ve koşullar?
Öncelikle söyleyelim, sadece ve tek başına seçim ve sandık, demokrasinin olmazsa olmaz ilkesi ve koşulu değildir. Evet, seçimler; demokrasinin zorunlu bir koşuludur ama, tek ve yeterli koşulu değildir.
Mesela, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilen öncü ülkelerden olmamıza rağmen, İngiltere’de kadınların seçme ve seçilme hakları yokken de, İngiltere’nin demokrasinin beşiği olduğu gerçeğini yadsıyabilir miyiz?
Ülkemizde; kadınların seçme ve seçilme hakları var da, ne oluyor sanki?
Ülkemizde; hala, kadınların yaşam hakları, can güvenlikleri yok, yılda binlerce kadın, göz göre göre katlediliyor ve/veya sakat bırakılıyor.
Demokrasinin en temel ilke ve koşullarından birisi; seçimler kadar, insanların ve özellikle de kadınların yaşam haklarının, can güvenliklerinin güvence altına alınmasıdır.
En başta düşünce ve düşünceyi açıklama ve basın özgürlükleri olmak üzere, insanların özgür olmaları, demokrasinin olmazsa olmaz ilk koşullarından biridir.
Demokrasi; çoğulcu bir rejimdir, çoğunlukçu değil.
Demokrasilerde, seçimleri kazanamayan, azınlıkta kalan, parlamentoya yeteri kadar veya hiç temsilci gönderemeyen insanların düşüncelerine ve isteklerine de saygı duyulur ve parlamentoda yasalar yapılırken onların düşüncelerine de mümkün olduğunca yer verilir, görüşleri alınır.
Demokrasilerde; seçim kazandım, öyleyse ülkeyi istediğim gibi, kural dışı yönetirim diyemezsiniz.
Seçimlere, mevcut anayasa ve temel yasalara, özgürlüklere saygı göstermeyi taahhüt ederek giren siyasi partiler, seçim kazanarak iktidar olduklarında, bu taahhütlerine uygun olarak ülkeyi yönetmek ve yasa çıkarırken, anayasa, temel yasalar ve özgürlüklere uygun yasa çıkarmak zorundadırlar. Seçim kazandıktan sonra, oyunun temel kurallarını keyfinize göre değiştiremezsiniz.
Demokrasiler; ben yaptım oldu, çoğunluğuma güvenerek anayasaya ve özgürlüklere aykırı yasa yaparım, kişilerin, özellikle muhaliflerin, anayasa ile güvence altına alınan düşünce ve düşünceyi açıklama, silahsız ve barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü ve protesto haklarına engel koyarım, yandaşlarımın ise, istedikleri yerde yürümelerine ve gösteri yapmalarına izin verir ve göz yumarım, muhalif medyayı sustururum, yandaş medyaya ses çıkarmam, devletin tüm reklam gelirlerini yandaş medyaya vererek onlara ekonomik destek sağlarım, Anayasa Mahkemesinin işime gelmeyen kararlarına uymam, kime ne beni halk seçti diyebilme hadsizliğinin ve pervasızlığının uygulamaya konulabileceği bir rejim değildir.
Demokrasiler; herkesin, anayasa ve yasalar çerçevesinde hareket etmesini, hadlerini bilmesini, ayaklarını denk almasını gerektiren ve zorunlu kılan bir rejimdir.
Demokrasiler; güçler ayrılığının, parlamentonun güçlü, etkin ve yürütmeyi denetleme yetkilerinin bulunduğu, yargının bağımsız ve tarafsız olduğu, bu nedenle herkesin yargının kararlarını doğru bulduğu, saygı gösterdiği ve bu kararlara uyduğu bir rejimin adıdır.
Demokrasiler; benden sonrası tufan diyerek, ülkeyi ve ülkenin düzenini allak bullak etme, sadece kendi politik çıkar ve ikbalini düşünme rejimi değildir.
Demokrasiler; bir samimiyet ve kültür rejimi olup, işlevini yerine getirebilmesi ve yaşayabilmesi için, kültürlü, samimi ve demokrasinin ilkelerini içselleştirmiş insanların iş başına gelmelerini zorunlu kılan bir rejimdir.
Demokrasiler; seçimle gelinen iktidardan, yine seçimle uzaklaşılabileceğini bilme ve buna hazırlıklı olma, yeri geldiğinde koltuğu bırakmayı hazmedebilme , iktidardan düşünce de iktidar günleri gibi huzurlu kalabilme, iktidardan düşmemek için her yolun mubah sayıldığı, yok edilmesi göze alınamayacak, ne pahasına olursa olsun canına kıyılamayacak kadar güzel, erdemli ve asla vazgeçilemeyecek bir rejimdir.
Demokrasiler; milletin, seçimlerden seçimlere söz haklarının olduğu, seçimlerden sonra, iktidarı denetleme, iktidara yol gösterme, fikir ve düşüncelerini, eleştirilerini açıklama gibi, söz haklarının olmadığı, seçimi kazanıp iktidar olanların, öbür seçime kadar, beş yıl boyunca, halkın sesini duymamak için kulağının üzerine yattıkları bir rejim değildir.
Demokrasiler; çoğulcu özelliğine göre, azınlığın da söz haklarının olduğu bir rejimdir. Güzelliği de buradan gelir.
Demokrasiler; insanlarının, bilinçli ve örgütlü oldukları bir rejimdir. İnsanlar, ferden olduğu kadar, Barolar, sendikalar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları gibi demokratik baskı grupları marifetiyle seslerini duyurabildikleri, uyarılarıyla iktidara katkı sunabildikleri, azınlığın da, millet ve ülke yararına olan fikir ve önerilerine değer verildiği bir rejimdir.
Demokrasiler; çoğunluğun, azınlıkla uzlaşabildiği, iktidarıyla muhalefetiyle herkesin mutlu olduğu, inatlaşmanın değil, uzlaşmanın hakim olduğu bir rejimdir.
Demokrasiler; iktidarla muhalefetin; ülkenin rantını aralarında paylaşma değil, halkını mutlu etme ve halka hizmette yarışma rejimidir.
Demokrasiler; iktidarın, millete karşı şeffaf ve hesap verebilir oldukları şeffaf ve açık bir rejimdir.
Ülkemizin bugün içinde bulunduğu vaziyete bir baktığımızda, ülkemizde demokrasi vardır diyebilir misiniz?
Ülkemizi demokrasiden yoksun bırakan, demokrasimizi temelden yok eden AKP iktidarına ve iktidarın anayasa dışı eylem ve icraatlarına sessiz kalarak iktidara katkı sunan; en başta aydınlarımız, üniversitelerimiz, barolarımız, her türden sivil toplum kuruluşlarımız olmak üzere; demokrasiye, yine demokratik yollarla sahip çıkmayan halk kesimine yazıklar olsun.
05/01/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu