Bu iddianameyi değerlendirmeye nereden başlamam gerektiğini çok düşündüm ancak bir karar veremedim. Zira, iddianame; içerdiği iddialar ve olaylar itibariyle inandırıcılıktan uzak olup, kesin ve inandırıcı somut kanıtlara dayanmamaktadır.
2019 senesinde yapılan ve
İstanbul belediyesinin iktidar tarafından kaybedilmesiyle sonuçlanan yerel
seçimlerden sonra yazılması tasarlanıp planlanan,
2023 Cumhurbaşkanlığı
seçiminin KILIÇDAROĞLU tarafından kaybedilmesi üzerine, İMAMOĞLU öncülüğünde başlatılan CHP deki
değişim sürecinde yapılan CHP kurultayında KILIÇDAROĞLU'nun CHP Genel
Başkanlığını kaybederek, yerine, değişim hareketinin başını çeken Ekrem
İMAMOĞLU tarafından desteklenen Özgür ÖZEL'in CHP Genel Başkanı seçilmesi ve
yeni genel başkan Özgür ÖZEL'in liderliğinde girilen 2024 yerel seçimlerinin
CHP tarafından birinci parti olarak sonuçlanması ve İstanbul'un yine iktidar
tarafından kaybedilerek İMAMOĞLU'nun ikinci kez
yeniden İBB Başkanı seçilmesi ve sonrasında partili ve partisiz
milyonların oylarıyla katıldıkları ön seçim sonucunda, İMAMOĞLU'nun CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı
olarak belirlenmesiyle artık yazılması kararlaştırılan,
iddianamenin dayanağı olan
soruşturmayı başlatan ve yapan ve iddianameyi yazan sayın savcının herkesçe
bilinen yargı geçmişi, kısa bir dönem
yaptığı politik bir makam olan Adalet Bakanlığı yardımcılığı ve sonrasında
yeniden atandığı İstanbul C. Başsavcılığı makamının kelimenin tam anlamıyla
siyasallaşmış bulunması, AKP Genel Başkanı ile İlgili savcının politik yakınlıkları,
AKP Genel Başkanının; çok doğru teşhiste bulunarak, İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder, mealindeki
beyanları, CHP ve Genel Başkanına yönelik olarak, ileride olacakların öncü
sinyalleri olarak; durun hele, bunlar
daha bir şey değil, turp'un büyüğü daha
heybede, gün gelecek insanların yüzlerine bakamayacaksınız tarzındaki
söylemleri, CHP ve İMAMOĞLU'na yönelik olarak yaptığı ve iddianamede de yer
verilen, “ahtapotun kolları”
benzetmeleri, iddianamenin, ağırlıklı
bir şekilde, hukuken hiçbir değeri
olmayan gizli ve etkin pişmanlıktan faydalanarak paçayı kurtarmak isteyen tanık
beyanlarına dayandırılıyor olması, şu şununla telefonla sık sık görüşmüştür
işte size HTS kayıtları, peki görüşmelerin suç oluşturan içeriği nerede, neler
konuşmuşlardır? sorusunun havada kaldığı uydurma delil yaratma gayretleri, yapılan
anket sonuçlarına göre AKP'nin seçmen nezdindeki desteğinin her geçen gün
azaldığının, AKP'nin yapılacak ilk
seçimi kaybederek iktidarını yitireceğinin anlaşılması gibi parametreler sonucu
yazılması kesinleşen ve kaçınılmaz olan BU İDDİANAME; yazılış amacı ve içeriği
gerçek dışı iddialar itibariyle, siyaset
kokan değil, tamamen siyasi bir belge ve AKP'ye uzatılan adeta bir cankurtaran
simididir.
Ceza yargılamasında tanık
anlatımları; sıkça kullanılan, çok önemli ve değerli bir delil olmakla birlikte,
çiğ süt emmiş insan faktörüne dayalı bir
delil olması nedeniyle, kesin bir delil
değildir, hele ne idüğü belirsiz FETÖ yargısıyla uygulamaya konulan gizli tanık
anlatımları, kesinlikle güvenilemez ve
inandırıcı olmayan hükme esas alınamayacak sözde delillerdir.
İddianameye bakıyoruz, sayfa
sayısı çok fazla. Oysa, bir iddianameye değer kazandıran, sayfalarının fazlalığı olmayıp, içinde yer
alan ve vuku bulduğu söylenen olay ve
eylemlere dayalı iddiaların, hayatın olağan akışına, olayları canlı olarak
izleyen kamuoyunun vicdanına uygun, vicdanları
kanatmayan, kesin ve inandırıcı
delillere dayalı olmasıdır.
Bize göre, iddianamelerin sayfa sayısı çoğaldıkça hukuki
değeri artmaz, bilakis azalır. İnsanların
obezleşerek, şişmanlayıp genişleyerek ve
kalınlaşarak sağlığını kaybetmesi gibi. İddianamelerin ciddiye alınabilmesi
için, içeriğindeki eylemlerin ve istenen
cezaların inandırıcı olması gerekir.
İMAMOĞLU; 2019 seçimleri öncesinde tanınmayan
İstanbul'un küçük bir ilçesinde CHP İlçe Başkanlığı ve sonrasında aynı ilçenin
belediye başkanlığını yapan bir kişi olup, kendisi; şu anda iktidar tarafından el üstünde tutulan CHP'nin önceki genel
Başkanı KILIÇDAROĞLU'nun adamı ve adayı olarak İstanbul Büyükşehir’e aday olmuş,
aday olduğunda tanınmayan ve kazanacağına şüpheli gözlerle bakılan bir kişidir.
Ancak, kendi özel kabiliyeti ve gayretiyle kısa sürede İstanbul halkının
beğenisini kazanarak ve AKP'nin kötü yönetiminden bıkılmış olmasının katkısıyla
2019 seçimlerini sürpriz bir şekilde azanmış ve sonrasında tüm İstanbul
halkının ve hatta Türk Milletinin gözleri önünde dürüst ve şeffaf bir şekilde
İstanbul BB Başkanlığını icra etmiş, hizmetleri ve şeffaflığıyla halkın gönlünde güzel bir yer edindiği ve
beğenildiği için, parti farkı
gözetmeksizin sandıkta oylarını birleştiren seçmen çoğunluğu tarafından 2024
seçimlerinde de İBB Başkanlığını ve sonrasında CHP'nin Cumhurbaşkanlığı
adaylığını kazanmıştır.
İddianame; işte, Cumhurbaşkanlığına doğru yol almakta olan bu başarı öyküsünün engellemesine yönelik, AKP ve İstanbul Yargısının ortak yapımı olarak sahnelenmiştir.
O kadar ki; AKP
Genel Başkanından adeta rol çalan ve
hukuki olmaktan çok iktidar adayı CHP'ye, Cumhurbaşkanı adayı İMAMOĞLU'na
yönelik gerçek dışı iddialar ve siyasi üslup içeren inandırıcılıktan ve somut
delillerden yoksun bir iddianame olmuş, içerdiği iddialar ve istenen 25 asır
tutan ceza istemi nedeniyle inandırıcı olmaması, mahkemeden çıkacak olan sonuç
karar açısından İMAMOĞLU'nun büyük şansı olmuştur.
12/11/2025
Hukukçu

Yorum Gönder