AKP Genel Başkanı ERDOĞAN'ın; Çözüm Komisyonunun İmralı'ya gitmesi konusundaki görüşünü açıkça beyan etmemesi, CHP'yi kızdırmışa benziyor.
CHP bu konudaki tepkisini, ERDOĞAN
neden rengini belli etmiyor? diye sorarak ortaya koyuyor.
CHP'liler; gerçekten, 23 senedir birlikte aynı mecliste politika
yapmalarına rağmen, hala ERDOĞAN'ı
tanıyamamış olmalılar.
Bize göre, siyasi rakibini
yenebilmenin ilk koşulu; siyasi rakibini ve onun siyaset tarzını çok iyi bilmek
ve tanımaktır.
ERDOĞAN daha ne desin? Son
grup toplantısında yaptığı konuşmasında, Cuma günü (yarın) yapılacak oylamayla,
komisyon bu konudaki kararını alacak ve komu
oyuna açıklayacak demedi mi? Dedi tabi.
ERDOĞAN, daha ne desin?
CHP olarak sizler, komisyonda
görev alan AKP'li üyelerin ERDOĞAN'ın talimatıyla oy kullanacaklarını, ERDOĞAN'ın
talimatının bir milim dahi dışına çıkamayacaklarını nasıl bilemiyorsunuz?
Demek ki; AKP'li komisyon
üyeleri, kullanacakları oyların rengiyle,
ERDOĞAN'ın bu konudaki görüşünü açıklamış olacaklardır. Hele biraz bekleyin.
Kaldı ki; CHP olarak, göbeğiniz ERDOĞAN'ın göbeğine mi bağlı
sizlerin, o mu size yön verecek? Yan çizer gözükse de, rengini açıkça belli
etmese de, ERDOĞAN'ın bu konudaki rengi ve düşüncesi, doğal olarak belli.
CHP; sanırım mahalle
baskısının altında ezilmiş ve bu konuda
ne yapacağını bilemez durumda.
CHP; baştan hata yapıp
komisyona dahil olmasaydı, bugün, İmralı'ya gidilip gidilmemesi konusunda
komisyonda yapılacak oylamaya katılıp katılmayacağına karar vermek durumunda
kalmayabilirdi, ancak daha en başta iddialı sözlerle komisyona katılıp üye
vermekle, en büyük hatayı baştan yapmış
ve şimdi partinin muhtemel oy kayıplarını düşünerek bocalamaktadır.
Kardeşim sen CHP olarak, CHP'nin
yer aldığı değil, asıl yer almadığı komisyonlar daha tehlikelidir diyerek
komisyona katılmaya ve üye vermeye karar verdiğine göre, bu kararın muhtemel
rizikolarını da baştan düşünmek zorundaydın.
Komisyona madem katıldın, komisyonun
İmralı'ya gidip gitmemesine ilişkin olarak alınacak karar oylamasına da CHP
olarak katılmak zorundasın.
Oylamaya katılırsın, ancak, İmralı'yı muhatap alarak İmralı'nın ayağına
gitmek siyaseten ve vicdanen işine gelmiyorsa, gidilmemesi konusunda olumsuz oyunu
kullanırsın.
Komisyonun karar alma
kurallarına göre; gidilmemesi yönünde
karar çıkarsa mesele kalmaz. Ancak, karar olumlu çıkar ve İmralı'ya gidilmesi
konusunda oy çokluğuyla karar çıkarsa da, en başından komisyona katıldığına
göre, komisyonun kararına saygı
göstererek İmralı'ya da gidersin ve orada olacaklara, yapılacak görüşmelere
tanıklık yaparsın, gerekirse bazı müdahalelerde, çekincelerde bulunursun. Yani,
komisyonda olmamız değil, olmamamız daha sakıncalıdır demiştiniz ya, işte
İmralı’daki görüşmelerde de hazır bulunarak olası sakıncalara panzehir olursun.
Bu yazıyı okuyacak peşin
hükümlü ve fanatik CHP'lilere peşinen
söyleyeyim, ben de bir CHP seçmeniyim, komisyondaki oylamaya katılarak olumsuz
oy kullanmalarına rağmen İmralı'ya gidilmesine yönelik olarak oy çokluğuyla
alınacak karara engel olamazlar ve hatta İmralı'ya gidecek olsalar da, oy'um
yine helalinden CHP'nindir.
CHP baştan aldığı yanlış
kararla komisyona dahil olduğuna göre, oy kaygısına düşmemeli, komisyondaki
oylamaya katılmalı, oylamadan İmralı'ya gidilmesi kararı çıkarsa gitmeli ve o
görüşmelere tanıklık etmelidir. İlkeli ve cesur siyaset bunu gerektirmektedir.
20/11/2025

Yorum Gönder