Adına ne derseniz deyiniz, ister Terörsüz Türkiye, ister Milli Birlik Ve Beraberlik Kardeşlik, ne derseniz deyiniz, kurulması planlanan komisyonun üye sayısı toplam 51 olup, komisyona üye verecek partiler, aslında bugün yapılacak olan bir seçimde sandalye sayıları kesinlikle değişecek olmasına rağmen, meclisteki bugünkü sandalye sayılarına göre belirlenmiş olup, mecliste grubu olmayan partilere de birer üye ile komisyonda yer verileceği açıklanmıştır.
Kendisine üç üye tahsis edilen
İyi Partinin komisyona katılmayacağı netlik kazandığından, komisyona
katılmayacak başka bir parti ortaya çıkmazsa, komisyonun 51 yerine toplam 48 üye ile
çalışacağı anlaşılmaktadır.
Anket sonuçlarına göre her
vesileyle Türkiye’nin birinci partisi olduğunu açıklayan ve bununla övünen
bugünün ana muhalefet, yarının iktidar namzedi CHP; maalesef, azınlıkta kalacağı ve isteklerini kabul
ettiremeyeceği, istemediklerini de reddettiremeyeceği bu komisyona katılıp
katılmama konusunda henüz bir karara varamamıştır.
Bu kararsızlığının sebepleri,
böyle bir meclis komisyonunun kurulmasını ilk olarak kendilerinin önermesi ve
buna bağlı olarak da şimdi kendi önerdikleri komisyonda yer almayacaklarını
açılamanın, seçmen nezdinde partiye bir
zarar vereceği endişesine kapılmalarıdır.
Bu kadar ince düşünen bir
CHP'nin; ince düşünmesine hiç gerek yok, şöyle kabaca geriye doğru bir düşünse, 23 yıllık AKP iktidarı döneminde,
CHP'nin meclisin kabulüne sunmuş olduğu
binlerce kanun teklifi, araştırma önergesi ve komisyon kurulması tekliflerinden
birinin dahi kabul edilmediğini, mevcut iktidar çoğunluğu tarafından hepsinin
reddedildiğini, görecektir. CHP; bu
yalın gerçeğe rağmen, hala, demokrasinin en tipik özelliği olan çoğulcu ve ülke
yararına düşünmeyen, kendi siyasal ikbali için sürekli çoğunlukçu ve kelle
sayısına göre düşünüp iş yapmayı kendisine şiar edinen AKP iktidarına
güvenmekle, büyük hata işlediğinin
farkına varmalıdır artık.
Ben lafımı esirgemeyen
birisiyim, CHP'nin tavrı; daha açık bir
ifadeyle, tipik bir seçmen korkusudur. Özellikle Türkiye İttifakında oy
desteklerine güvendikleri Kürt seçmeni karşılarına almak istememeleridir. Ancak,
korkunun ecele faydası yoktur.
CHP'nin Kürt Vatandaşlarımıza
yönelik; eşit yurttaş esasına dayalı, demokratik
bir düzen içinde eşit hak ve özgürlükler düşüncesi, Kürt Vatandaşlarımız tarafından da çok iyi
bilinmektedir.
Mevcut iktidarın; insan hak ve özgürlüklerinden, yargı
bağımsızlığından, hukukun üstünlüğünden, demokrasiden nasibini almamış, her önceliğinin
AKP ve liderinin siyasal geleceğine endeksli olduğunu, hak ve özgürlüklerin
kullanılmasında, adaletin sağlanmasında
çifte standart bir uygulama içinde olduğunu, aklı başında, terörden yana olmayan, devletin milleti ve vatanıyla bölünmez bir
bütün olduğunu benimseyen ve kabul eden aklı selim sahibi tüm Kürt kökenli
vatandaşlarımız da çok iyi bilmekte ve bu yalın gerçeği yaşayarak
görmektedirler.
Bu nedenle CHP'nin komisyona
katılmama gerekçelerini, katılmalarının bir fayda sağlamayacağını, komisyonda
alınacak kararların, komisyonun yapısına göre şimdiden belli olduğunu
açıklayarak, komisyona katılmamaktan
dolayı duydukları yersiz endişelerinden
uzaklaşmaları gerekir.
Siyaset korku değil cesaret
ister.
AKP lideri ERDOĞAN'dan ders
alsınlar. Görüntüleriyle arşivlerde yer almasına ve yüzüne vurulmasına rağmen, çelişkilerini
hiç tınlamayan cevap dahi vermeyen, dünün koşullarına ve siyasi yararına göre
dün söylediklerinin tam tersini bugün
söyleyebilen ve yapan bir ERDOĞAN, bu ülkede 23 seneden beri iktidardır.
Komisyonun 2/3 nitelikli
çoğunlukla karar alacağı kabul edilse dahi, oy dağılımına ve AKP/DEM/MHP
ittifakı ve onlara katılabilecek oylarla nitelikli çoğunluğun dahi işe
yarayamayabileceği, CHP'nin komisyonda bir etkinlik sağlayamayacağı, iyot gibi
açığa çıkabileceği unutulmamalıdır.
Kaldı ki; her ne sebeple
olursa olsun, iyi niyetli olarak komisyona dahil olacak bir CHP'nin, alınacak
kararlarda etkin olamadığını, çoğunluk oylarıyla, işin arzulamadığı bir istikamete doğru
seyrettiğini görmesi üzerine, yarı yolda
komisyondan ayrılması, masayı deviren olarak suçlanmasına neden olacak, ayrıca
bu gelişmeleri önceden öngöremeyen bir parti olarak suçlanacak, bu da partiye
daha çok zarar verecektir. Bizim seçmenimiz, masayı devirenleri ve öngörüsüzleri fazla
sevmez biliyorsunuz.
Haydi Özgür ÖZEL ve CHP; biraz
daha öngörü ve cesaret sizi bekliyor.
30/07/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Yorum Gönder