Türkiye Cumhuriyeti Devletinin; kurtuluş, kuruluş ve bağımsızlık senedi olan Lozan anlaşması ile 1923 de Cumhuriyeti ilan eden Türkiye Cumhuriyeti Devletini modern bir ulus devlet haline getiren 1924 anayasasının; Kürtlerin inkar ve imhasına, soykırımına kaynaklık ettiği gerekçesiyle tartışma konusu yapılarak günah keçisi ilan edilmesi, PKK'nın fesih bildirgesine damgasını vurmuş ve PKK'nın oluşumuna neden gösterilmiştir.
Bildirgede çok açık
ve net bir şekilde PKK'nın amacı; Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkı
ilkesine göre silahlı mücadele yöntemiyle meşru ve haklı bir mücadeleyi
yürütmek olduğu açıklanmıştır.
Ulusların kendi
geleceğini, kaderini tayin hakkı ve ilkesi; bir halkın yaşam hakkını diğer
devletlerden bağımsız olarak bizzat kendisinin özgürce istediği kararları
alabilmesidir. Özgür, bağımsız ve özerk bir yönetim sistemini kurabilmesidir.
PKK ve onun
ilkelerini benimseyen Kürtler; her ne kadar amaçlarının Türkiye Cumhuriyeti
Devletinden özerk ve bağımsız bir yönetim yapısını amaçlamadıklarını beyan
etmekte ve bu amaçlarını Kürt sorunu olarak açıklamakla yetinerek gerçek
amaçlarını gizlemekteyseler de, asıl amaçlarının; yerel meclislerinin, yönetim
birimlerinin, mali yapılarının, bayraklarının, resmi dillerinin olduğu özerk ve
bağımsız bir yönetime sahip olmak olduğu, kesindir.
O nedenle, Lozan
antlaşmasına karşı cephe almışlar ve Lozan’ı tartışmaya açmışlardır.
PKK'nın amacı, kurtuluş
savaşını kazanarak imzalanan T. C. nin kurtuluş, kuruluş ve bağımsızlığının
senedi olan Lozan’ı inkar ederek, Sevr
anlaşmasının referans alınmasıdır.
Peki niçin?
Birinci Dünya Savaşı
sonrasında imzalanan ve Osmanlı Devletini paramparça yapan 10. Ağustos. 1920
tarihli Sevr Anlaşmasının 62-64 maddelerine göre, bir Kürt Bölgesi oluşturulmakta ve buna göre; İngiliz,
Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon, Fırat’ın doğusundaki
Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak bir yıl sonra, Kürtler
dilerse Milletler Cemiyetine bağımsızlık için başvurabileceklerdir.
İşte PKK fesih
bildirisinde, Kürtlerin özerkliğinden ve
bağımsızlığından ve de bir Kürt bölgesinden bahsedilmeyen Lozan’ın dışlanıp
tartışma konusu yapılarak, Sevr
antlaşmasına çağrışım yapılmasının, keza ulus devlete yer veren, etnik
kimliklere atıf yapmayan, tüm etnik kimlikleri
Türk Milleti ortak kavramında bir araya getiren 1924 anayasasının
dışlanmasının nedeni ve şifresi budur.
PKK Fesih bildirgesi;
tahmin ediyoruz ki, Kurtuluş savaşında
yenilen ve Lozan anlaşmasıyla bu yenilgileri tescillenen sömürgeci dış güçlerin
de katkılarıyla, Lozan Antlaşmasının
rövanşını almak amacıyla hazırlanan, iş başındaki iktidarın küçük ortağı
tarafından şükranla karşılanan bir utanç belgesidir
14/05/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder