Bilgisayarımda saklı duran bendeki videoda bir PKK elebaşının kan donduran itiraflarını bir gazeteci ile söyleşisinde gazeteciye anlattıklarını o banddan çözerek sizlere sunmak istedim. Bu PKK’lının itirafçı olduğu bilinmesin diye ses değiştirilmiş, çünkü bu örgüt itirafçıları infaz ederek cezalandırıyordu. Bu PKK lı itirafçısının bandından çözümlediğim konuşmasını yazarak size sunuyorum:
“2007’nin sonunda PKK nın dağ
kadrosuna katıldım, orada 7-8 ay kadar bomba eğitimi gördük, yakın savaş
eğitimleri aldık. Aklınıza gelebilecek Amerika yapımı, Rus yapımı, Alman,
Kanadalı kökenli birçok otomatik tüfeklerin eğitimlerini aldık, sabote
eğitimleri alarak 2010 senesinde yavaş yavaş dağ kadrosunda eğitim alırken
yavaş yavaş siyasallaştırılmış şehirleri ele geçireceğimizi bu eleman
sevkiyatlarını bize, bizim fikrimizi hizmet eden polislerin de bize yardım
edeceği söylendi. Benim 2011 sene önce Şırnak üzerinden, Beytüşşebap üzerinden
Siirt Şırnağa götürdüğümüz 2014-2015 de hendek savaşlarında o gördüğünüz
bombaların üç dört yıla yayarak sınır hattından bugün FETO’cu olduklarını
bildiğim polislerin karakollardaki denetim saatlerinde çok fazla irdelenmeden
çok rahat rahat geçirebildik.
Soru: Yani geçişe iizin mi veriliyordu?
Cevap: Benim bölgemdeki bazı üst düzeydeki PKK’lılar da
katıldılar. Şu şekilde sınırı geçerdik, biz de sözde operasyon yapalım sözde
tutuklanıp ters kelepçe vurulup ele geçirilirdi, zabıtlarda güya bizler de
operasyonla Şırnak’tan alınıp Siirt’e sorguya getirilip o bahane ile yarı yolda
bir köy kenarında indirilip onlar başka araca bindirilerek böylece bizler de
jandarma karakollardan rahat bir şekilde geçerdik.
PKK İÇİNDEKİ MİT AJANLARININ LİSTESİNİ FETO POLİSLERİNCE
PKK YA İLETİLMİŞ!
SORU: Peki ne yapıyordunuz o mühimmatları?
CEVAP: Mühimmatları Diyarbakır’da Batman’da, Siirt’te
liderin belirlediği, bazı dönemlerde de kimsenin yanaşamaması polisi de
göremediği bazı bölgelere toplanır, Güneydoğuda HDP belediyelerinin
araçlarıyla kazılan çukurlara atıyorduk. Kurşunların sıkılmadığı dönemlerde
Biz Fetullah Gülen’in polisleri tarafından rahat bir şekilde hem mühimmat hem
asker sevkiyatı yapıyorduk. 2007-2012’deki sevkiyattan önce FETO’nun
polisleri PKK nın ve PYD nin içindeki militanlarının tam listesinin benim kendi
içimdeki kripto elemanların MİT adına çalışan Türkiye’nin PKK nın PYD nin
belini kırabilen özenle yetiştirilmiş MİT ajanların tam listesini ulaştırdılar
bize. PKK nın içindeki ajanları altı ay içinde teker teker infaz adildi. Böylelikle
MİT’in PKK ile alışverişi kesildi.
Aynı zamanda FETÖ’nün desteklemesiyle biz çok
daha rahata hareket eden bizleri eğitimlerde siyasi alanda CIA’nın adı
Almanya’nın ajanları her türlü eğitimi her türlü mühimmatı verdiren
SORU: Sizin yanınıza geliyorlar
mıydı? Alman, Amerikalı olduğunu biliyor muydunuz, ya da ne olarak yanına geliyorlardı.
CEVAP: Şöyle söyleyeyim, alt kademe bize kadar ulaşan
kademelerdi iki henüz tam bağlılığı sayılmayan bunlar gazeteci röportajcı
olarak biliyordum, fakat çember daraldıkça bunların bizlere mühimmat sevkiyatı
sağlayan askeri eğitimleri siyasi eğitim veren bir CIA, EMAYX ajanları olduğunu
bizler biliyorduk. Bunlar bize kendilerinin profesyonel olduğunu biliyorduk,
konuşurlardı kendilerini kabul ettikleri zaman bir Kürdün dahi onların Kürt
olmadığını anlaması mümkün değildi.
SORU: Kurmancı mı öbür Kürtçe konuşuluyordu.
CEVAP: Zazaca kesişince konuşurlardı, çok iyi Farsça
bilenler vardı aralarında Profesyonel Kürtçe biliyorlardı, hatta ben bir
defasında bir gece yanımıza gelen bir ajanı iki gün boyunca ben Bismilli
zannettim. Kesinlikle hatta birçoğu şunu da açık ifade edeyim, solaryuma
defalarca girip ten değiştirip yanımıza gelen ajanlardı. Etrafa bu şekilde
diretiyorlardı.
SORU: Yani anlaşılmasın diye solaryuma mı giriyorlardı.
Burası çok ilginç.
CEVAP: 7-8 saat solaryuma girip o açık tenlerini yok
ediyorlardı. Profesyonel ajan oldukları için öyle yapıyorlardı, aralarında CIA,
Mossad ajanları vardı, hangi ajan olduklarını fark etmeniz mümkün değildi.
Bize gelen 15 Temmuz darbe girişiminde FETO’nun askeri birimleri dahil askerler albaylar, binbaşılar bizim karşılaşacağımız Türk askerinin aldığı eğitimleri açıkara biz biliyorduk, karşımızda savaşacağımız Türk askerinin ne gibi eğitim aldığını nerelerde açık vereceğini, nasıl bir eğitim aldığını çok iyi biliyorduk, zaaflarını da biliyorduk. Bize ulaşan ajanlar daha evvel Türk askerinin içine sızan FETO generaller albayların askerlere nasıl bir eğitim verdiğini bize de onlara paralel bir eğitim verirlerdi. Dolayısıyla profesyonel bir eğitim olurdu hem de kırsalda savaştığımız Türk askerine bize nereden saldıracaklarını çok iyi biliyorduk, onların açıklarını çok iyi biliyorduk. Bunun haricinde de bugün PKK nın PYD nin çok büyük can çekiştiğini biliyorum, bunun en büyük sebebi istediğimiz gibi sınırdan artık geçemiyoruz. Artık F16 lar şunu da söyleyeyim ben size Malatya’dan bizi bombardımana tutacak F16 lar kalkmadan evvel bizim üst kadroyasize üst kademeden haber verirdi sığınaklı mağaralarımıza girerdik Türk askeri gelip bombalarını atar giderdi. Bir kısmı zaten bizi bombalamaya gelmeyen FETO pilotları idi. Eğer Feto pilotu değilse zaten bize bildirilirdi biz o mağaralara girerdik onlar bombalarını bırakırlar giderlerdi. Çok az zaiyat verirdik. Ama bugün tam tersi bugün Türkiye’nin bağımsız askerin milli yapısı heronları, silahlı heronları başarımızı mağaralardan çıkamaz hale geldik. Şu anda örgüt içerisinde bugün ara ara görüştüğüm arkadaşların tamamen gökten gelen silahların hiçbir fayda vermediğini verilen eğitimlerin tamamen yok olduğu için dışarıdan bilgi alamıyoruz. Türk askerinin ne zaman operasyon yapacağını bilmiyoruz, jetlerin ne zaman kalkacağını bilmiyoruz.
Örgüte gelen mühimmat ve personelin nerelerde konuşlanacağını stratejik projeyi yapacak üst düzey yetkililer istenilen araçları Şırnaktan, Siirt’ten, Hakkâri’den bir merkezde taşınıyordu, zaten polis noktaları FETO’nun elinde olası FETO polisleri olmadan orda tutuluyorsa oradan geçen milletvekilinin aracını durduramazlardı, arayamazlardı, tarayamazlardı, böylelikle hiçbir mühimmat yok amaç şehire üç yıldır yağmalanan mühimmatı ve askerlerin kimin kontrol edeceğini yönetecek kadrolar. HDP’nin siyasi milletvekillerinin araçlarıyla taşınır, bizler de sıkıştırıp o zaman HDP milletvekili üyelerinden istediğimiz araç istediğimiz desteği görürdük. Tapu ve Kadastro bölümünden de biz Diyarbakır’ın yer altına ait haritalarını biliyorduk. Tüneller Bizans döneminden kalan o tünelleri Diyarbakır Türkiye halkı bilmez biz bilirdik binlerce yıllık tünellerin içinde cirit atardık; o tarihi tünelleri Türkiye Bilmezdi bizler biliyorduk. Çünkü oralara öyle bir felaket olmuş ki öyle bir mağaralar yapılmış ki orada tahmin ediyorum ki kimyasal silahlar da etki etmeyecektir. Diyarbakır belediyesinin araçları kamyonları kimisi bize ulaşırdı, araç sıkıntımız yoktu. Örgüt adına nokta atışı yapan örgütün çıkarına iyi iş yapanın aileleri de HDP belediyelerine işe alınırdı, burs bağlanırdı para ödenirdi. Böylelikle bizler gitsek bile arkamızda bizim için tek şey arkamızda kalan ailemizdi. Onların maddi sıkıntı yaşamadığını bilmek bizi daha özverili savaşa itti.
Katılım son zamanlarda iyi derecede arttı şöyle diyeyim,
Avrupa’dan bize katılanların bizim için kırsalda savaşabilecek militanlardı,
profesyonel eğitilmişlerdi, gece savaşını çok iyi biliyorlardı. Gündüz
savaşları ile gece savaşları PKK da çok önemlidir. Çünkü her insan gece savaş yapamaz, bize
Avrupa’dan katılan Kanada’dan, Avrupa’dan, Almanya’dan, Rusya’dan,
Yunanistan’dan muazzam bir katılım vardı.
Beni en çok etkileyen olaylardan biri şuydu, dağ
kadrosunda evlilik aşk, sevgili şöyleydi, bize katılan 15-16 yaşındaki kızlar
bir gelin gibi süslenip PKK nın üst düzey yöneticilerine sunulurdu ve onlara
itiraz edenler infaz edilirdi.
Avrupa’nın şu an bildiğim kadarıyla FETO’yle iş birliği yapan
istihbaratçıları ajanları vardı kol geziyorlardı deli gibi Siirt, Batman,
Şırnak gibi illerin polislerininim yüzde 80-85 i FETÖ’cüydü. Bizimle dağ
kadrosuna gelenler vardı. Bu dağ kadrocusular
hangisi nerede konuşlanacak, hangi gün kontrol noktaları nöbet
tutacağını çok iyi bilinirdi, orda ufak arabayla rahat bir şekilde
geçebiliyordu, bize karışmıyorlardı, eğer eşkali Türk istihbaratı tarafından
jandarma tarafından bilinen bir ajanın Türkiye’ye girmesi gerekiyorsa bu sanki
FETO’cü istihbaratça sınırda bir operasyon yaptığı görünürse araçlara
bindirilip konvoy şeklinde Siirt’e Diyarbakır’a giderken araç değiştirilirdi.
Bizler hem Avrupa’da yetiştirildik hem de askeriyenin
eğitim kampında bizler sadece Güneydoğu’da Ortadoğu’da kırsal kesimlerinin
Avrupa’nın kendi askeri kamplarında eğitim görürdük.
SORU: Sizi alıp Avrupa’ya mı götürüyorlardı?
CEVAP: Bizi alıp Almanya olsun, Fransa olsun Sadece Ortadoğu’nun
kırsal kesimlerinde değil, Avrupa’nın kendi eğitim kamplarında eğitim
görüyorduk. Biz alıp Avrupa’nın bazı şehirleri olsun, bazı kalabalık insan
kesimleri olsun hatta bazı ileriye gitmek istiyorum, FETO’nün Amerika’daki
polislerin de aynı eğitim yerlerinde eğitim gördük biz. =Onlar Türk
polisleriydi biz oraya gidenler sadece teröristlere eğitim veren hem onları
götüren hem de onlara eğitim verenlerdik. Biz bu çatı altında Avrupa’ya da
eğitime gidiyorduk, bilinmesin diye benim bir arkadaşım CIAE ajanı olarak
gitti, eğitim gördü. Oradaki her asker bunların içinde değildi. O kimdi” diye
sorulduğu zaman Orta Doğu’da CIAE ye çalışan ajanlar olarak gönderiliyordu. Biz
eğitimi ta alırdık.
Güneydoğu’da bizler uyuşturucu sevkiyatı da yapıyorduk.
200 kilo uyuşturucu sokulacaksa o 200 kilonun ya kilo bazı ya da fiyata para
üzerinden FETO nün Siirt’te sınırdaki görevli burada isim verme doğru olmaz,
bunlar o bölgedeki elemanı tarafından temin ediliyordu. O taraflarda ya cemaate
aktarılırdı ya da başka şekilde yatırılırdı, bizler. 200 kiloluk uyuşturucu
tebeşir tozu ile karıştırılırdı, onlar ele geçirilirdi, mesela İzmir’den
aldığımız uyuşturucuyu çoğu gösterişi olmayan çuvallara verirdik. FETÖ’nün
polisleri bunları tutuklardı operasyon yapardı bunu FETO’nun üstleriler yaptı
diye valiye sorarlardı, 300 kilo eroin yakalanış, bunu kim ihbar etti, falan
kişi ihbar etti, örtülü ödenekten kardı yapılırdı. O zamanın Siirt valisine
diğer valilere gönderilirdi, örtülü ödenekten milyonlarca Dolar aktarılırdı.
Gruplara ayırıp cemaate giderdi, müthiş bir döngü sağlanmıştı. Çünkü o
çuvalları hazırlayan bizlerdi.
Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com




Yorum Gönder