Sarkozy’nin ‘Karakuşi’ Yasası (*) Onca Öfkeye Değer mi? - Hüseyin Baş

‘Ermeni soykırımı’nı tanımayanları cezalandıran yasanın Fransız senatosunda bu ay içinde oylanması bekleniyor. Ancak sorun sanıldığından çok karmaşık. Gündeme alınıp alınmayacağı tartışmalı. Gündeme alınmazsa başka bahara ertelenecek.

Bilindiği üzere söz konusu yasa 577 üyeli Fransız parlamentosunda bir süre önce çoğu Ermeni nüfusun yoğun olduğu bölgelerin vekillerinin sadece 50’sinin katılımıyla, ‘çoğunlukla’ kabul edilmişti. Tasarı, senatodan geçerek yasalaşırsa soykırımı inkâr edenlerin 1 yıl hapis ve 45 bin Avro para cezasıyla cezalandırmalarını öngörüyor.

Ancak büyük bir olasılıkla vahim bir akıl tutulmasının ürünü olan bu tuhaf yasanın, birkaç ay önce yapılan seçimlerde senatoda sosyalistlerin çoğunluğu ele geçirmesiyle soykırımın inkârını cezalandıran yasanın onaylanması uzak bir olasılık olarak görülmektedir. Dahası, tasarı senatoya geldiğinde onaylanıp yasalaşması için birden fazla engeli aşmak zorundadır. Örneğin tasarıya değişiklik önergesi verilmesi durumunda tasarı sil baştan yeniden meclisin yolunu tutacak, daha açık deyişle, bir ‘başka bahara’ ertelenecektir.

***

Sağlıklı bir beyinden çıktığı kuşkulu bu saçmasapan cezayı cezalandıran yasa karşısındaki tepkimiz ne denli haklı gerekçelere dayansa da, olayın ağır basan mantıksızlığı ve devlet ciddiyetinden nasipsizliği düşünüldüğünde yine de fazla alıngan görünmektedir. Aslında neresinden bakılırsa bakılsın bu saçma yasa, kanımızca onca tepki ve öfkemize değecek bir ciddiyetten uzaktır. Dolayısıyla tepkimizin de olabildiğince benzer düzeyde olması gerekmektedir. Saçmalığa saçmalıkla yanıt vermek ya da düpedüz eğlenceli bir kafa bulmak gibi.

Hırsı boyundan büyük Sarkozy Fransa değildir. Günlerinin sayılı olduğu ise bilinmektedir. Muhatabımız her zaman Fransa’ya yakışmayan arızi yönetimler değil, aydınlanmanın, kültür ve sanatın Fransası olmadır.

Bu ülkenin önde gelen saygın gazetelerinden biri olan Le Monde’un soykırımın inkârını cezalandıran yasanın tartışıldığı günlerde kaleme alınan başyazısında “anılar üzerine temellendirilen yasaların işe yaramadığı belirtilerek, tarih yazmak politikacıların değil tarihçilerin işidir” denmektedir. Ve Fransa’da birkaç oy uğruna her türlü mantıksızlığa ve saçmalığa, bazen ülkenin yüksek çıkarlarına da zarar verecek kararlar almaya (Azerbaycan petrollerine ortaklık gibi) hazır politika esnafı, çok sayıda ülkede olduğu gibi yeteri sayıda mevcut bulunmaktadır. Le Monde soykırımı inkârı cezalandıran yasanın kabulü sırasında kaleme aldığı bir başka başyazısında, politikacıların kendilerini doğruların bakanlığı düzeyine çıkarmamaları için çağrıda bulunmaktadır. O zaman 577 vekilden oluşan meclisin 453 üyesinin katılmadığı oturumda, bu mantıksızlık anıtı yasa 19’a karşı 119 oyla kabul edilmişti. Yine o sıralarda su üstüne çıkan bir başka tartışma, Sarkozy yönetiminin yasaların meclisten geçirilmesinde uygulama alışkınlığında olduğu devlet ciddiyetinden uzak ‘çifte standart’ uygulamaları arasında yer alıyordu. Fransa’nın sömürgeci döneminde bazı iyi şeylerin de yapıldığının okul kitaplarına girmesine izin veren yasanın siyasetçiler tarafından değil tarihçiler tarafından yazılması gerektiğini savunan ve önde gelen tarihçi ve saygın üniversite öğretim üyelerinin yanı sıra o zamanki Cumhurbaşkanı Jaques Chirac tarafından da desteklenen görüşün ağır basmasıyla tartışma rafa kaldırılmıştı. Ne ki Ermeni soykırımının inkârını cezalandıran yasa aynı meclisin önüne geldiğinde tarih siyasetçilerin değil tarihçilerin işidir yaklaşımı yok sayılmış ve yasa mecliste Sarkozy yönetiminin devlet ciddiyetinden uzak ‘çifte standart’ uygulamaları arasında ayrıcalıklı yerini almıştır.

(*) Karakuşi yasası: Adaletsiz, gayri hukuki, gayri kanuni, kural dışı, mantıksız.

Hüseyin Baş/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget