Dönüşüm Sonrasının İlk Görüntüleri - Yakup Kepenek

AKP iktidarı,ülkenin hukukunu dönüştürmüş olmasının getirilerini toplarken karşısında ilginç görüntüler sergiliyor!
AKP,kendi 12 Eylül'ü olan 2010 yılının 12 Eylül'ünde halkoylamasıyla onaylanan anayasa maddelerinin uygulamasında,hiç kuşkusuz ne yaptığını çok iyi biliyor,ancak ne yaptığını bilmez görüntüsü sergiliyor.
Başından beri AKP'nin en sadık savunucusu yazar ve yorumcular,öğretim üyeleri ve hukukçular,eski Genelkurmay Başkanı'nın yargılama adresi olarak,Yüce Divan göreviyle çalışacak Anayasa Mahkemesi'ni gösteriyorlar.Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı da doğru ve haklı olarak,ne fark eder ki anlamında sözler ediyor.Sahi ne fark eder ki?! Türkiye,en temel insan haklarıyla ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan bir uygulamanın içindedir,yargılama yapılmadan önce uzun süreli tutukluluk süreci yaşanıyor,İçlerinde milletvekilleri,gazeteciler,spor kulübü yöneticileri ve öğrenciler de bulunan yüzlerce,belki binlerce kişi,aylar-yıllar boyu,üstelik birçok durumda ne ile suçlandıklarını da bilmeden,tutuklu bekliyor.
Uzun tutukluluktan Cumhurbaşkanı ve Başbakan,herkes sözüm ona yakınıyor,giderek AKP'nin en önde gelenlerinden biri lamı cimi yok milletvekilleri hapiste değil Meclis'te olmalı diyor.Ancak bu durumun düzeltilmesi için hiçbir adım atılmıyor.Düzeltilecekmiş gibi yapılarak bu sözler abartılıyor ve topluma umut olarak pompalanıyor.
Tutukluluk,tutuklu olanlar için yargısız infaza dönüşmüş bulunuyor.Ancak AKP iktidarı,bir başka yargısız infaz daha yapıyor.Çevre ve Şehircilik Bakanı çıkıyor,henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan,geçen yılın futbol şampiyonluğu kupasının ince ince işlemler sonrası bir başka spor kulübüne verileceğini söyleyebiliyor.
AKP eliyle bu ülkede artık iyice yerleşen yargı kararı olmadan da suçlu ilan etme anlayışı her gün yeni bir boyut kazanıyor.
Spordan açılmışken sürdürelim.Anayasaya göre milletvekillerinin yasama görevi dışında çalışmaları kural olarak yasak.Ancak bir milletvekili çok açık bir biçimde bu yasal yasağa uymuyor.Burada da AKP hukuku işliyor.Siyasetçiler ve kamuoyu oluşturan çevreler bu olay karşısında,nedense,tamamıyla susuyor,görmezlikten geliyor.
Bir milletvekilinin ücret karşılığı çalışması,özellikle siyasi ahlak açısından çok sorunludur ve kişilerden bağımsız ya da nesnel olarak çok sakıncalı görülmelidir.Yarın bir başka milletvekilinin bir şirkette çalışması ya da kendi işyerini açıp çalıştırması,şirketlere danışmanlık yapması engellenemez.Böyle durumlarda siyasetçi siyasal gücünü kullanarak özel çıkar sağlayabilir.Bu nedenle demokrasilerde toplum bu konuda çok duyarlıdır.
***
AKP dönüştürdüğü hukuk ile toplumu oyaladığı sırada Uludere katliamı unutuluyor.Dönem tatilinde ilköğretim ve lise öğrencilerinin kitlesel umre ziyareti yapmaları Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenleniyor.Onunla hızla benzeşmeye çalışan Milli Eğitim Bakanlığı da.19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinin statlarda yapılmasını yasaklıyor,törenleri büyük olasılıkla ilerde tümüyle kaldırmak üzere şimdilik,okullara kapattırıyor.
***
Toplumsal yapıyı bir arada tutan,temel hak ve adalet duygusunun varlığı ve buna duyulan güvendir.
AKP'nin dönüştürdüğü hukuk,toplumda adalete güven duygusunu neredeyse tümüyle yok etmiş bulunuyor,hukukun evrensel ilkelerine ve temel ahlak kurallarına uymuyor.
Bu sırada ana muhalefet ne mi yapıyor.Çok şey(!)
AKP büyüklerine mektup yazıyor; hapsolduğu AKP hukuku içinde çözüm arıyor.kendi üyelerine de SMS atıyor.
Çok daha önemli olarak,ana muhalefet,diğer büyük yenilikleri yanında bu ülkede evrensel hukuk ilkelerinin egemen olmasına da çalışan Kemalizmi iyiden iyiye unutturmaya çalışıyor,kendi Kemal'inin fezlekesine sarılıyor; onun için Meclis'in içinde yürüyüş yaparak form tutuyor !

Yakup Kepenek/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget