Davanın bir numaralı sanığı emekli orgeneral Çetin Doğan ve 17 sanığın avukatı olan Celal Ülgen, müvekkilleriyle komutanların açıklamalarını değerlendirdi. Özellikle İlker Başbuğ ve Bekir Kalyoncu’nun son derece açık ve net konuştuğunu, iddia makamının bu açıklamalar karşısında fazla soru yöneltmediğini belirten Ülgen, “Komutanlar, Büyükanıt’ın açıklamalarından tatmin oldu. Ancak, keşke o ‘imza atmak onay anlamına gelmez’ sözlerini söylemeseydi. Bu sözleri istismar edilir’ değerlendirmesinde bulundular” dedi.
Büyükanıt, “sonuç raporu”nu gönderdiği için
Büyükanıt, Başbuğ ve Kalyoncu’nun yanı sıra plan seminerine gözlemci olarak katılan 26 komutanın daha ifadelerine başvurulacak.
1’nci Ordu Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen Plan Seminerine gözlemci olarak katılan komutanlar tarafından rapor hazırlandı. Gözlemci Sonuç raporunun (J) Başkanlıklarına da bilgi olarak gönderilmesi planlandı. 2003 yılında Daire Başkanı olan Tümgeneral Bekir Kalyoncu, Harekat Başkanı Korgeneral Köksal Karabay, Koordinasyon Başkanı Tuğgeneral Mehmet Pınar, Şube Müdürü Hasan Durak, yazıyı imzaladı. Yaşar Büyükanıt ta, 5 sayfalık yazıyı “uygun” bulup imzaladı ve bu yazı (J) Başkanlıklarına gönderildi.
Yaşar Büyükanıt ve imzası olan diğer komutanlar “tanık” olarak ifadesi alınırken, kendilerine “Siz bu raporu imzaladığınız. İmzalamadan önce seminere katılan 30’a yakın gözlemciyi dinlediniz mi? Gözlemciler, rutin dışına çıkıldığına ilişkin size rapor iletti mi? Siz kuşku duymadınız mı?” soruları yöneltildi.
İfadesi alınanlar, “rutin dışına çıkıldığı, darbe planı yapıldığı izlenimi edinmedik, plan seminerinde bulunan bütün gözlemciler rutin dışına çıkma olsa bize iletirlerdi” dediler. Aynı kapsamda, gözlemcilerden 4’ü dinlendi, diğerleri de önümüzdeki hafta mahkemede ifade verecek.
Başbuğ’a, “mesaj formu” sorgusu
Ergenekon Davasının 6 Ocak’tan bu yana tutuklu olan sanığı eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptığı dönemde, 1. Ordu Komutanlığı’na plan semineriyle ilgili gönderdiği mesaj” nedeniyle tanık sıfatıyla ifadesi alındı.
1. Ordunun semineriyle ilgili 12 Aralık 2002 tarih ve 625 sayılı Başbuğ imzalı mesaj formunda “Kuvvet 2010 Yapılanma çalışması”nın gönderileceği ve senaryonun buna göre “modifiye” edilerek oynanmasını, ayrıca 1. Ordu Plan Seminerindeki olasılığı en yüksek tehlike senaryosunun oynanmasının reddedildiği anlamının çıkmaması gerektiğini belirtti. Başbuğ, ifadesinde de “1. Ordu plan seminerini oynadı ve rutin dışına çıkılmadı” dedi.
Duygulandıran sözler
Bir yılı aşkın süredir tutuklu olan komutanlar, İlker Başbuğ’un “Genelkurmay Başkanı ve Genelkurmay yalan söylemez” sözleri tutuklu komutanları alabildiğine duygulandırdığını belirten Avukat Celal Ülgen, komutanların hissiyatını SÖZCÜ’ye şöyle açıkladı:
“ Herkes, Başbuğ’un açıklamalarından tatmin oldu. Hele, Genelkurmay Başkanının, Genelkurmay’ın ‘yalan söylemeyeceğine’ ilişkin sözleri onları gururlandırdı. İlker Paşa’nın gerçeği tam, ayrıntılı olarak anlattığını, bunun da son derece sevindirici olduğunu belirttiler.
Yaşar Büyakanıt’ın, seminerde rutin dışına taşma olmadığını, olsa duyabileceğini söyledi. Yaşar Paşa’nın ‘Seminer sonuç raporunu imzalamak onay anlamına gelmez’ sözünü ne amaçla söylediğini bildiklerini, ancak bunun kamuoyuna farklı bir biçimde verileceğini bildikleri için üzüldüler. Çünkü, orada kabul etmeyecek bir şey yoktu. Hem planı kabul edeceksin, hem de imza atmanın onay anlamına gelmediğini belirteceksin.”
“Özkök ve Yalman’da dinlenmeli “
Duruşmayı izleyen emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan da SÖZCÜ’ye, Başbuğ’un konulara açıklık getirdiğini, Büyükanıt’ın ise duyma zorluğu çektiği içinm bazı soruları yanlış anladığı, bu yüzden soruların tekrarlandığını beylirtti, “O da, diğer arkadaşlarından farklı bir şey söylemedi. Dava çoktan çöktü. Tüm sanıklar, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Aytkaç Yalman’ın da dinlenmesini talep ediyor. Onlar da dinlenirse artık gerisi yok” dedi.
Özkök: Param olmadığı için avukat tutamıyorum
.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün, tutuklu bir komutanın eşiyle konuştuğunda, “Ben de tanık olarak ifade vermek istiyorum. Ancak mahkeme çağırmadı. Kendiliğimden kalkışsam bunun için avukat tutmam lazım. Benim, avukat tutacak param yok” dediğini öne süren emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, “Avukat tutamayacak olana Baro avukat tutuyor. Bu gerekçe olmamalı” dedi.
Nilgül Doğan, Özkök’ün “kasaptaki ete soğan doğramam” sözlerini de, “Balyoz” için değil “Ergenekon Davası” içinm söylediğini komutan eşine belirttiğini iddia etti. Doğan, “Özkök Paşa mutlaka ifade vermeli, gerçekler neyle söylenmeli” dedi.
Yorum Gönder