Yeni Anayasa'da "şu da yer alsın" diyorsanız işte adres - Saygı Öztürk

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “yeni bir anayasa yazmıyoruz, yeni bir anayasa yapıyoruz” diyor. Bunu halka birlikte yapacaklarını söylüyor. Halkın Anayasa yapımına katkısı pek beklenmez. Ancak, bu işin başında Cemil Çiçek varsa, bu kez durum biraz farklı.

1982 yılında yüzde 92 oyla kabul edilen onca değişikliğine rağmen “darbe Anayasası” yaftası üzerinden kalkmayan, mevcut Anayasamızın hangi iktidar döneminde kaç maddesinin değiştirildiğini merak ettim. Tablo şöyle:

- Anavatan Partisi döneminde Anayasa’nın 4 maddesi değiştirildi.
- DYP-SHP koalisyon hükümeti döneminde 15 maddesi ve başlangıç metni değiştirildi.
- DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde Anayasa’nın 37 maddesi ve başlangıç bölümü değiştirildi.
- AKP hükümeti döneminde ise 27 maddesi değiştirildi.
- AKP döneminde Anayasa’nın “türban maddesi” olarak bilinen 10 ve 42.b maddelerinde 9 Şubat 2008’de yapılan değişiklik ise 5 Haziran 2008’de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Aslına bakılırsa, Anayasa’nın değişmesi gereken maddeleri, önemli değişikliklere uğramış. Şimdi, o değişen maddelerin değiştirilmesi gündemde. Belki, yapılmak istenen değişiklikler için en net açıklamalar, “ana dilde eğitim”, “ikinci bayrak”, Anayasa’dan “Türk” sözcüğünün kalkmasını isteyen siyasi partinindir. Bunlar ise kolay kolay kabul edilmesi mümkün olmayan, “değiştirilmemsi daha teklif edilemeyecek” maddelerdir. O yüzden, yeni Anayasa değişikliğinde siyaset hayli zorlanacak gibi gözüküyor. .

Masadan kalkılmayacak
Hemen her siyasi partinin farklı yöne çekmek istediği, Anayasa’nın hazırlanması sürecinin zorluğunu en iyi bilen isimlerden birisi Cemil Çiçek’tir. O yüzden, AKP, CHP, MHP ve BDP’li toplam 12 milletvekilinin üyesi olduğu “Anayasa Uzlaşma Komisyonu”nun çalışma esasları da, hiçbir siyasi parti temsilcisinin “masadan kalkmayacak” bir biçimde belirlenmiş.

Uzlaşma Komisyonuna bağlı olarak gelecek görüş ve önerileri değerlendirmek üzere yine siyasi parti temsilcilerinin de bulunduğu üç alt komisyon oluşturulmuş. Bu komisyonlar, Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarını kolaylaştıracak.

Adalet Bakanlığı döneminde de Çiçek, bir yasa tasarısı hazırlıyorsa ilgili kuruluşlara gönderir, özellikle barolar ve hukuk fakülteleri dekanlıklarından da görüş isterdi. Ancak, görüş bildirilmez, yasanın çıkmasından hemen sonra o çevreler, “böyle yasa olmaz” diye eleştirmeye başlardı. Çiçek de, bu eleştirilerde bulunan baro yetkilisine, ya da o eleştiriyi yapan hukuk fakültesi öğretim üyesine, “Size sorduk, cevap bile vermediniz” diyordu.

Kanarya sevenler derneğinin görüşü
Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasa yapım sürecine katılmaları, etkin rol oynamaları için 165 üniversite, 78 il barosu, 60 siyasi parti, 18 belediye birliği, 17 kamu kuruluşu niteliğindeki meslek örgütü, 7 yüksek mahkeme, 7 kamu görevlileri sendikaları üst kuruluşu, 6 muhtarlar birliği dernekleri, 4 işçi ve işveren sendikaları üst kuruyuşu, RTÜK, Vilayetler Hizmet Birliği’ne yazı gönderildi. Onlara “Anayasa’da nelerin yer almasını” istedikleri soruldu.

Bitmedi. 14 bini dernek olmak üzere yaklaşık 21 bin vakıf, platform, yerel televizyon ve yerel-ulusal radyoya da görüş bildirilmesi için yazı ulaştırıldı. Hadi bakalım çıkın işin içinden. 30 Nisan 2012 tarihine kadar cevap vermeniz gerekecek.

Kanarya Sevenler Derneği yönetim kurulu bir araya gelip, “Biz ne yazsak” diye kafa yoracak, yazmazlarsa “ayıp olur” denilip, yeni Anayasa’da kanarya ile ilgili bölümler yer almasının uygun olacağını belirtmekle yetineceklerdir.

165 Üniversiteye yazı gönderilmiş de, bugüne kadar yeni Anayasa için cevap veren olmuş mu? Çiçek, sadece iki üniversiteden görüş geldiğini belirtiyor. Peki, hemen her ilde örgütlenmiş durumda olan yaklaşık 45 milyon kişinin üyesi olduğu üst kuruluşlar, üyelerini bilgilendirmek, yeni Anayasa’da yer alması gereken hükümler konusunda önerilerde bulunmak için toplantılar yaptı mı? Ne gezer…

Çiçek, “vatandaşlarımız Anayasa’da nelerin yer almasını istediklerini bildirsin” diyor. Sizin de (http://yenianayasa.tbmm.gov.tr) adresine girip görüşlerini de yazabileceğinizi belirtelim.
30 Nisan’a kadar alınacak görüşlerden sonra taslak metin hazırlanacak. Ardından bu kamuoyuna açıklanacak. Ardından yeni bir çalışmka daha yapılacak, teklif haline getirilip TBMM’ye sunulması süreci gerçekleştirilecek. Hedef mi? Gelecek yıl sonuna kadar yeni Anayasa’nın çıkarılması… Hadi bakalım…

Saygı Öztürk/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget