Yüksek Yargı'nın yüzünü kızartıp ve de karartanlar!....

Yüksek Yargı'nın yüzünü kızartıp ve de karartanlar!....
Sizlere söylüyoruz, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ın başkanları.

Sizler; yargının, hem de yüksek yargının, yüzünü kızarttınız ve de kararttınız.

Sayın başkanlar; sakın ola ki, bizler, Devletimizin başı olan tarafsız bir Cumhurbaşkanına eşlik ettik, politik bir görüntü vermedik savunmasını yapmaya kalkışmayınız.

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve yargı bağımsızlığının  fiilen yok edilmesine rağmen, hukuken halen yürürlükte bulunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesine göre, müstakil ve bağımsız bir erk olan Yargı'nın en yüksek yerlerinde, yargının denetim kurumlarında başkanlık yapan sizlerin; Anayasaya göre namusu ve vicdanı üzerine tarafsızlık ve Anayasaya bağlılık yemini ettiği, partisi ile bağını koparması gerektiği halde, tarafsızlık ve Anayasaya bağlılık yeminine bir saniye uymayan, partisi AKP ile bağını kesmediği gibi, her geçen gün bu bağı daha da güçlendiren, AKP'yi yeniden dizayn eden, AKP'nin Genel Başkanını bir talimatıyla görevinden eden ve yerine, parti kongresinde onaylanmak üzere, yeni bir genel başkan belirleyerek, AKP üst yönetim kadrolarını tepeden tırnağa yenileyen ve partili Cumhurbaşkanı olduğunu eylem ve söylemleriyle ilan eden, parlamenter sistemi ortadan kaldırıp, fiilen başlanlık sistemi kurduğunu ilan ederek Anayasayı açıkça ihalal eden  Tayyip Bey'in peşine takılarak, onun bir nevi siyasi propaganda mahiyetindeki gezilerinde, sizlerin  ne işiniz vardır?

Sizler, bağımsız ve tarafsız Türk Yargısının yüksek hakimleri misiniz, yoksa sizler de partili Cumhurbaşkanı olan Tayyip Bey gibi, partili yüksek hakimler misiniz?

Sizler; kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal eden bu politik davranışı sergileyerek, Türk Yargısının son yıllarda  iyice düşen güvenilirliğini sıfırın altına indirerek, devletin temeli olan adalete, Türk Yargısına ve Türk Milletinin yargıya olan güvenine, onarılması çok zor olan büyük zararlar verdiğinizin farkında mısınız?

Bu sorularımızın cevabını, bizim de bir ferdi olduğumuz ve adına yargı yetkisini kullandığınız Türk Milletine bir açıklayınız lütfen.
Yürütmenin ve yasamanın, Tayyip Bey tarafından vesayet altına alındığı, anayasanın fiilen rafa kaldırıldığı,basın, düşünce ve düşünceyi açıklama ve diğer insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı, ülkenin tek kişinin iradesiyle yönetilmeye başlandığı şu günlerde, sığınacak başka bir limanı kalmayan bu milet'in tek umudu ve güvencesi yüksek yargının,Tayyip Bey'in peşinde Rizeye giderek çay toplama  başkanlık şovuna katılmakta bir sakınca görmeyen başkanlarının siyasallaştıklarını gören milletimizin, adalete ve  devletimize olan güvenleri yok olmuştur.

Hani, devletin temeli adalet idi. Nerede kaldı mahkeme kürsülerinin fonunda yazılı olan o “ADALET DEVLET'İN (MÜLK'ÜN)  TEMELİDİR” özdeyişi?

Adaletin ve yargının büyük oranda siyasallaştığı, bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybettiği ülkemizde, milletimizin devlete olan güvenini tamamen yitirmesine sebep olan siz Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay Başkanları, bu millet size ne kötülük yaptı da, milletimizin azalan son umutlarını da yok ettiniz?

Biz dahil, bugünden itibaren,Türk Milleti kendisini yargı güvencesinden daha da yoksun hissedecek ve yaşam  kalitesi tamamen yok olacaktır.

Ulus olarak; “Adalet Devletin Temelidir” özdeyişinin önemini ve ne anlama geldiğini, en iyi şekilde ve bizzat yaşayarak anlayacağımız günler, bizleri beklemektedir.

23/05/2016Güner YİĞİTBAŞI 
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget