7 Haziran seçimleri için heyecansız ve umutsuz bir bekleyiş!.

7 Haziran seçimleri için heyecansız ve umutsuz  bir bekleyiş!.
Hepinizin bildiği gibi, ülkemizi önümüzdeki dört yıl yönetecek iktidarı belrleyecek olan ve oldukça yaklaşan 7.Haziaran.2015  milletvekili genel seçimleri, sizleri bilemiyoruz ama, bizi hiç heyecanlandırmıyor, seçimler için, heyecansız ve işin kötüsü, umutsuz bir bekleyiş içindeyiz.

Oysa ki, 7.Haziran.2015 seçimleri, bizleri heyecanlandırması ve umutlandırması gereken, ülkemiz ve milletimizin geleceği, insan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne dayalı demokrasimiz  için, çok önemli ve tarihi bir değer taşıyor.

Şu anda iktidarda bulunan ve ülkemizi 2002 yılından bu yana idare eden ve ülkemizi iç ve dış politikada başarısız kılan, komşumuz olan tüm devletlerle ülkemizi düşman eden ve yalnızlaştıran,içeride ise, milletimizi; bizden olanlar ve olmayanlar, laikler ve antilaikler, başını örtmeyen ve mini etek giyenler ile başını örten ve mini etek giymeyenler gibi, sudan sebeplerle ayrıştıran ve bölen,başkanlık sistemi adı altında Tayyip ERDOĞAN tipi tek adamın hegemonyasına dayalı otoriter bir sisteme geçmeyi planlayan, iç güvenlik yasası adı altında faşist ve antidemokratik yasalar çıkararak muhalif kesimin sesini tamame kesme ve polis devleti kurma hazırlığı içinde bulunan, çözüm süreci adı altında ülkeyi bölünmeye sürükleyen, sıcak paraya dayalı olarak ülkenin ekonomisini çevirmeye çalışmasına rağmen, sıcak para politikasında da duvara toslayan, ülkenin ekonomik büyümesini durduran,işsizliğe ve üretememeye çare bulamayan, ülkeyi büyük bir ekonomik krizin eşiğine getiren, Cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen, Recep Tayyip ERDOĞAN'ın halen fiili Başbakan gibi ülkeyi yönettiği, Anayasanın askıya alındığı, Tayyip ERDOĞAN'ın gölgesi ve vesayeti altındaki AKP iktidarından kurtulmanın demokratik tek yolu olan 7.Haziran.2015 pazar günü yapılacak olan milletvekili genel seçimlerinin bizde bir umut ve heyecan yaratmamış olması, ne kadar acı ve üzücü değil midir?

Ülkemizin, demokratik yoldan, AKP iktidarından kurtulması için tek yol olan 7.Haziran seçimlerinin, bizde bir umut ve heyecan yaratmamasının sebebi çok açıktır. Bu seçimin bizde bir umut ve heyecan yaratması için, tahmin de olsa, sonucunun önceden bilinmemesi, sonucunun en azından bugünlerden tahmin edilememesi gerekir.

Ancak, ülkenin içinde bulunduğu koşullara, özellikle muhalefet partilerimizin mevcut durumlarına ve performanslarına, ülkenin içinde bulunduğu kamplaşmalara, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının, devletin tüm olanaklarını ve havuz medyasını kullanarak, ülkeyi geren ve muhalefet partilerini kıyasıya eleştiren, AKP yanlısı, AKP'ye oy isteyen siyasi konuşmalarına ve faaliyetlerine, muhalefet partilerimizin; ülkenin yukarıda belirttğimiz olağanüstü koşullarına ve kendi güç ve tabanlarına aldırmadan, iktidardaki AKP'den ziyade, birbirleriyle kıyasıya mücadele içine girmelerine, yine eskinin bazı marjinal muhalefet partilerinin, estirdikleri yeni cılız rüzgarları, kendilerini %10 seçim barajını aştırarak iktidara taşıyacak bir bora ve tufan zannetme yanlışlığı içine düşmelerine, AKP'nin; bitmeyen  mağdur edebiyatı yalanlarına ve biat ve sadaka kültürüne inanmış ve alışmış olan ve sayıları ne acıdır ki %30 ve 40'lara varan kemikleşmiş oy tabanının varlığına baktığımızda, kimse darılmasın ama, AKP'nin 7.Haziran.2015 seçimlerinden de birinci parti olarak çıkacağını tahmin etmek, bir kehanet ve algı operasyonu olarak değerlendirilmemelidir.

Bu ülkede, tüm iktidar yıpranmasına, ülkeyi iyi idare edememesine, kişi hak ve özgürlüklerini, kuvvetler ayrılığı ilkesini ve yargı bağımsızlığını yok etmesine, ülke ekonomisini krize sokmasına, dış politikadaki başarısızlıklarına rağmen, AKP'nin üç dönemdir tek başına iktidar olmasının yerel ve genel seçimlerden sürekli galip çıkmasının akla yatan en makul nedeni; insan hak ve özgürlüklerinin var olup olmamasıyla, kuvvetler ayrımı ilkesine uyulup uyulmamasıyla, yargının bağımsız olup olmamasıyla, Anayasanın askıya alınıp alınmamasıyla, dış politikada başarılı olunup olunmamasıyla zerre kadar ilgi ve alakaları buklunmayan, kültürsüz, din tüccarlarını gerçek dindar görecek kadar gerçek dinini tam olarak bilemeyen din cahili, gelecekten kendileri ve çocukları için pozitif hiçbir beklentisi olmayan, biat ve sadaka kültürü ile yetişmiş, AKP iktidarına biat ettikçe iktidar tarafından kendisine kıt kanaat sağlanan madi ve manevi olanaklarla geçinmeyi ve yetinmeyi kazanç sayan, hatırı sayılır miktardaki kemikleşmiş oy kitlesine sahip olması ve buna ilaveten de, muhalefetin bölünmüşlüğünün %10 seçim barajına takılarak, çöpe giden muhalefete ait oyların AKP'ye milletvekili olarak geri dönmesidir.

Ülkemizdeki bu olumsuzluklar giderilmedikçe, yeni seçimlerin umut ve heyecan yaratmasını kimse beklememelidir.

01/03/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget