Alenen Suç İhbarı Ve Şikayet'inde Bulunuyorum - Güner Yiğitbaşı

Alenen Suç İhbarı Ve Şikayet'inde Bulunuyorum
Yeter be!

Paralel yapı, paralel yapı, hükumete darbe teşebbüsü, haşhaşi, bunların inlerine gireceğiz,  inlerine sözlerini dinlemekten bıktık ve usandık.

Bir yıldır hep aynı lafları duymaktan içimiz karardı ve daraldı. Artık, bu sözleri duyunca; imdat, kurtarın bizi diye bağırmak geliyor içimizden.

Meydanlardan, kapalı salonlardan sürekli yankılanan ve kulağımızı tırmalayan, hep aynı ve benzer laflar.

Sizler; kimi ve/veya kimleri, kime şikayet ediyorsunuz, bu sözleri ve şikayetlerinizi söylemeden önce, öyle fazla gerilere değil, şöyle iki sene öncesine bir baksanıza, şimdi paralel yapı,haşhaşi olarak suçladığınız ve  şikayet ettiğiniz cemaat ile kol kola ve sıkı fıkı olduğunuzu, güle oynaya çok iyi bir çift oluşturduğunuzu, gül gibi geçinip gittiğinizi, birbirinize övgüler dizdiğinizi, teşbihte hata olmaz, sadece birlikte aynı yatağa girmediğinizi, çok açık ve net bir şekilde göreceksiniz, sizlerde hiç utanma duygusu yok mudur beyler?

Biz halk olarak, artık, bir zamanlar aranızdan su sızmayan sizin o eski ortağınız  cemaat ile giriştiğiniz kişisel kavgalarınızı izlemek ve birbirinize utnmadan ve sıkılmadan söylediğiniz çirkin lafları ve suçlamaları duymaktan bıktık ve yarattığınız bu durum nedeniyle dünyaya rezil olduğumuz için ülkemiz adına utanıyoruz.

Birlikte mesut ve bahtiyar olduğunuz 17 ve 25.Aralık.2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan önceki yıllarda, Ergenekon, Balyoz ve diğer soruşturma ve davalarında savcılık yaptığınızı, şimdi, paralel illegal yapı olarak suçladığınız emniyet ve yargıdaki cemaat yapılanmasından yararlanarak, aleyhlerine birlikte kumpas kurduğunuz subaylarımızı ve aydınlarımızı hukuk dışı yollarla ve haksız şekilde zindanlara atarak yaptığınız adaletsizliği nasıl unuttunuz, büyük Allah ayağınızı dolandırdı ve cemaatle aranıza kara kedi girdi ve bardağı taşıran son damla olan 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile cemaatle kanlı bıçaklı oldunuz ve iktidarınıza yönelik bu yolsuzluk ve rüşvet suçlamasının şokuyla, cemaatin devlet içinde illegal olarak örgütlendiğini ve paralel yapı oluşturduğunu, birdenbire gaipten bir ses duyarak, anlayıverdiniz.

Gecikerek de olsa, bu anlayışınızdan dolayı sizleri gerçekten kutluyoruz, bravo sizlere!

Aslında, başından itibaren herşeyin farkında idiniz ve her şeyi, şimdi yasa dışı silahlı bir suç örgütü kurup yönettiklerini iddia ettiğiniz ve haklarında 14 Aralık operasyonunu başlattığınız, bu operasyon kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verilen ve yakalanarak yurdumuza iadesi için kırmızı bülten çıkarma hazırlığı içine girdiğiniz Amerikada yaşayan Fetullah GÜLEN ile birlikte büyük bir uyum ve işbirliği içinde hareket ettiniz, onları tetikçi olarak kullanarak kulağınızın üzerine yattınız, sizin beyanınızla, sözde askeri vesayeti sonlandırarak, onun yerine, askeri vesayeti de arattıran kendi sivil vesayetinizi oluşturdunuz Şimdi, kalkmışsınız, aldatıldık, yanılmışız diyorsunuz ve yasa dışı bir örgüt olmakla suçladığınız cemaat ile yaptığınız işbirliği ve ortaklığınızı inkar ediyorsunuz ve suçluluk psikolojisi içinde halkımıza yalan söylüyorsunuz.

Halkımızı bu yalanlarınıza  inandırmak ve şayet, cemaat tarafından devlet içinde paralel bir yapı olarak oluşturulan bir suç örgütü varsa, bu suça iştirakinizi, yardım ve yataklığınızı inkar etmek ve perdelemek için, bir yıldır, illegal paralel yapı teranesi ile sürekli ortalığı inletiyor ve gerçekten halkımızın sinirlerini bozuyorsunuz.

Yeter artık.

Bizler, sade bir vatandaş olarak, şayet gerçekten var ise, cemaatin devlet içindeki illegal yapılanmasını göremeyebiliriz, yargıda ve emniyette cemaat mensuplarının kadrolaştığını bilemeyebiliriz, ama sizler devletsiniz, hükumetsiniz, devletin tüm istihbarat birimleri ve olanakları sizin emrinizde, emniyet teşkilatına dışarıdan veya naklen atanan ve/veya bir makamdan diğerine yer değiştiren emniyet kadrolarındaki tüm amirlerin bu atanmalarında sizlerin imzalarınız var, aynı şekilde, yargıda çöreklendiği iddia edilen cemaatçi hakim ve savcıların özel yetkili mahkemelere atanmalarında, en azından Adalet Bakanınızın ve Adalet Bakanınızın müsteşerının oyları ve imzaları var, bu atamaları herhalde Fetullah GÜLEN Amerikadaki ikametgahından imzalayarak gerçekleştirmedi, ortalığı niçin boş bıraktınız, atanmalarına imza koyduğunuz ve şimdi cemaatçi olduklarını iddia ettiğiniz emniyet amirleri, müdürleri, komiserleri, hakim ve savcıları niçin incelemediniz, o makamlara gelebilecek liyakatta insanlar olup olmadıklarını niçin araştırmadınız? Tabi, bu araştırmalara hiç gerek görmediniz, sizlerin de işine gelen buydu çünkü. Hanımlarının başlarının örtülü olması, atanmaları için yeterli kriterdi sizler için. Hanımının başı örtülü olsun canımı yesin mantığı geçerli idi.

Bırakınız palavrayı beyler, artık, illegal paralel yapı, haşhaşi bunlar ve benzeri lafları duymak istemiyoruz, bu sözleri dinlemek zorunda da değiliz.Çevre ve ses kirliliği oluşturan, insanları sinir hastası yapan ve sizlerin devlet yönetimindeki aczinizi ve yetersizliğinizi gösteren, işgal ettiğiniz makamları derhal terketmenizi gerektiren ve dolaylı bir suç itirafı olan beyanlarınıza son veriniz.

Bizim isteğimiz; ortada devlet içine çöreklenmiş ve illegal faaliyetlerde bulunmuş, silahlı suç örgütü mertebesine gelmiş, Gülen Cemaatinden türemiş illegal bir yapı ve örgüt varsa, bunlar yargı önünde hesap vermeliler, ancak bunların suç ortağı olan, devlet içindeki yapılanmalarına attıkları imzaları ile yardım ve yataklık yapan, zamanın başbakanı ile bakanlarının da, Türk Milleti adına yagı yetkisini kullanan bağımsız yargı önünde hesap vermeleridir.

Bu nedenle, 14.Aralık.2014 tarihinde başlatılan, Fetullah GÜLEN tarafından oluşturulduğu iddia edilen suç örgütü soruşturması kapsamında değerlendirilmek üzere, Fetullah GÜLEN suç örgütüne mensup oldukları iddiasıyla haklarında soruşturmalar açılan, tutuklanan veya tutuksuz olarak soruşturmaları ve davaları devam eden, açığa alınan, meslekleriyle ilişkileri kesilen tüm emniyet görevlilerinin atanmalarında imzaları bulunan, onların denetimlerinden ve gözetimlerinden sorumlu olan zamanın başbakanı ve ilgili bakanlar hakkında, Anayasanın 100. maddesi uyarınca, gereğinin taktir ve ifası için, bir seçmen ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir vatandaşı olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına suç ihbarında ve şikayette bulunuyorum.

21/Aralık/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget