Nisan/mayıs 1915 -4- ( Tehcir kararına doğru ) - Galip Baysan

Nisan/mayıs 1915 -4- ( Tehcir kararına doğru ) - Galip Baysan
24 Nisan’da İstanbul’da Ermeni İsyanlarının elebaşlarının tutuklandıkları gün, Rusya’nın Eçmiyazin Katolikosu’ndan ABD Cumhurbaşkanına şu telgraf gönderildi.
“Sayın Başkan, Türk Ermenistan’ından aldığımız son haberlere göre, orada ‘katliam’ başlamış ve organize bir tedhiş Ermeni halkının mevcudiyetini tehlikeye sokmuştur. Bu nazik anda Ekselanslarının ve büyük Amerikan milletinin asil hislerine hitap ediyor, insanlık ve Hıristiyanlık inancı adına, büyük Cumhuriyetinizin Diplomatik temsilcilikleri vasıtasıyla derhal müdahale ederek, Türk Fanatizminin şiddetine terk edilmiş Türkiye’deki halkımın korunmasını rica ediyorum.
Kevork Başpiskopos ve bütün Ermenilerin Katalikosu (1)
Katalikos’a paralel olarak Rus Hükümeti, 27 Nisan günü İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na, Eçmiyazin Katolikos’unun Türkiye’deki Ermenilerin katledildiğini iddia ettiğini söylemiştir. Rusya’nın Washington ve Roma Elçilerine de Ermeni protesto hareketlerinin desteklenmesi yolunda talimat verilmiştir.  (2)
Bu olayın perde arkasında bir dostluk gösterisi vardı. Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, 24 Nisan’dan hemen önce, eski arkadaşı Ermeni Milletvekili Vartkes’e İstanbul’u terk edip gitmesini tavsiye etmiş, sıkıntısı varsa para yardımı yapabileceğini bile söylemişti. Fakat Vartkes Efendi yerinden kıpırdamamayı tercih etti. Daha sonra yapılan soruşturmalar sırasında Vartkes efendi’nin Taşnak Komitesinden aldığı talimat nedeniyle İstanbul’da kaldığı anlaşılmıştır.”(3)
Eçmiyazin Başpiskoposu’nun tevkif olaylarının başladığı aynı gün harekete geçmesi bu nedenle sürpriz değildir. Talat Paşa ve İttihatçıların dostlarını koruma arzusu, Ermeniler için uyarıcı olmuştur. Ermenilerin tehcir kararı ile ilgili yorumları bu uyarılara dayandırılarak daha sonraki yıllarda bakın nasıl farklı bir temel’e oturtulacaktır.
“Hükümetin Mayıs 1915’te aldığı karar esasen uygulanmakta olan geçmişte yapılmış bir olay için çıkarılmış bir karardı. Çünkü Kilikya’da tehcir ve soykırımlar başlamıştı.” (4)
  Ermeniler için alınacak tedbirler polisiye bir tedbir olmaktan çok askeri bir tedbir olacaktı. İlk olarak Başkent’teki komite ve militan üyeler yakalandı ve yargı karşısına çıkarıldılar. Askeri tedbir için Komutanlar baskı yapıyordu. Harbiye Nazırı Enver Paşa 2 Mayıs 1915’te İçişleri Bakanı’na şu yazıyı yolladı.
“Van gölü etrafında ve Van Valiliğince bilenen belirli yerlerdeki Ermeniler isyanlarını sürdürmek için daima toplu ve hazır bir haldedirler. Bu toplu halde bulunan Ermenilerin buradan çıkarılarak isyan yuvasının dağıtılması düşüncesindeyim.3ncü Ordu Komutanlığı’nın verdiği bilgiye göre, Ruslar 20 Nisan 1915’de kendi sınırları içindeki elli bini aşkın Müslüman’ı, sefil ve perişan bir halde sınırlarımızdan içeri sokmuşlardır. Hem buna karşılık olmak ve hem yukarıda belirttiğim amacı sağlamak için, ya bu Ermenileri aileleriyle beraber Rus sınırı içine göndermek yahut bu Ermeni ve ailelerini Anadolu içerisinde çeşitli yerlere dağıtmak gereklidir. Bu iki şekilden uygununun seçilmesiyle yapılmasını rica ederim. Bir sakınca yoksa isyancıların ailelerini ve isyan bölgesi halkını sınırlarımız dışına göndermeyi ve onların yerine sınırlarımız içine dışarıdan gelen İslam halkın yerleştirilmesini tercih ederim.” (5)
           (Mareşal) Fevzi Çakmak da hatıralarında Van isyanından şu sözlerle bahsetmektedir:
“5.6.7 Mayıs tarihlerinde Rusların saldırıları (kuzey kesimde) durdurulmuş X. Kolordu, İslâm –Kötek – Stenis hattını savunmak üzere tertibat almıştır. Bu sırada Van isyanı devam etmiştir. Asi Ermeniler sayıca az buldukları yerlerdeki, jandarma, memur ve ahaliyi, kadın, çocuk, yaşlı demeden öldürmüşler, genç kız ve kadınlara tecavüzlerde bulunmuşlardır. Van şehrini kan ve ateş içinde bırakmışlardır.” (6)
          Tebriz’de 6 Mayıs 1915’te harekete geçen General Şarpantiye Komutasındaki Rus Süvari tümeni Van ve Adilcevaz üzerine harekete geçti. Olaylar gün geçtikçe Ermenilerin lehine ve Türklerin aleyhine gelişmeye başladı. 8 Mayıs günü Ermenilerin bir Türk mahallesine hücum ederek birçok evi yaktıkları bildirildi. İşte bu durum üzerine Van Valisi Cevdet Bey halkın başka yerlere göçmesine ve Van’ın yavaş yavaş terk edilmesine karar verdi.

VAN BÖLGESİ TAHLİYE EDİLİYOR

Bu çekilme Türkler için inanılmaz zor şartlar altında yapılmaya başlandı. Göç sırasında erkeklerinin çoğu, uygulanan bölgesel seferberlik nedeni ile cephede Ruslarla savaşan Ordu’ya katıldığı için, yetersiz kuvvetlerle savunulmaya çalışılan Türk Halkı, yollarda Ermenilerce soykırıma ve akıl almaz işkencelere maruz bırakıldılar. Böylece bölgede 15-20 gün içindeki ikinci Tehcir (Zorunlu Göç) olayı Ermenilere değil fakat yine Türk ve Müslümanlara karşı bu sefer Ruslar tarafından değil ama Türkler tarafından uygulandı. Nedense Ermeni taraftarı yazarların hemen hemen tümüne yakın bir kısmı bu olaya temas etmedikleri gibi, olayı tamamen ters yüz ederek Van’da Türklerin Ermenilere kıyım uyguladıklarını, hatta rakam olarak 60.000 Ermeni’nin öldürüldüğünü beyan etmişlerdir. Bununla birlikte biraz daha ileri giderek Ermenilerin Türklerin zulmüne karşı kahramanca direndikleri ve Türkleri ağır bir yenilgiye uğrattıkları yolunda taraflı yayınlar yapmışlardır.(7)
Aynı günlerde Van Bölgesinde yaşayan Türk ve Müslüman halk büyük bir sorunla baş başa kalmışlardı. Tatvan ve Bitlis’e giden bütün yollar asi Ermeni çetelerin kontrolü altındaydı.
Türk ve Müslümanların çekilme yolları sınırlı idi:
1.Van Gölü kuzeyinden geçen Van-Erciş –Ahlat –Bitlis yolu,
2.Van Gölü güneyinden geçen Van-Gevaş-Bitlis yolu ve
3.Uygun vasıtalar temin edildiği takdirde Van-Tatvan deniz yolu idi.
O tarihlerde karayolu için motorlu ve motorsuz araç pek mevcut değildi. Gölde 2000 kadar insan taşıyabilecek 70 kadar yelkenli gemi mevcuttu ve muhtelif köylerin iskelelerinde bağlı bir durumda bulunuyorlardı. Göçe zorlanan Türk ve Müslümanlar için en büyük talihsizlik, bu gemilerin hemen hemen tümüne yakın bir kısmının Ermeniler tarafından çalıştırılıyor olmasıydı.
Karayollarını büyük bir bölümü asi Ermeni Çetelerinin elinde bulunuyordu. Bu nedenle bu yollardan gidenlerin çoğu Ermeni asilerin saldırılarına hedef oldular. Göçmenler tümü ile savunmasız olduklarından bin bir türlü vahşi işkencelere maruz kalarak çok büyük zayiat verdiler, en talihlileri katledildi.
Gemilerle gidenlerin büyük bir kısmı yolculukları veya dinlenmeleri sırasında Ermenilerin yaşadığı adalarda ve bilhassa Çarpanak adasında ve kıyıdaki köylerde çocuk, kadın yaşlı ve hasta demeden hunharca öldürüldüler.(8) Van Gölü kan gölü oldu ve askerler uzun süre Van Gölü kıyılarından, masum Türk insanının cesetlerini toplayıp gömmekle meşgul oldular.


DİPNOTLAR:

(1) Kamuran Gürün: Ermeni Dosyası, s.210–211( TTK, Ankara-1983)
(2) Salahi R.Sonyel: The Great War and The Tragedy of Anatolia, Turks And Armenians in The Maelstrom of Major Powers.122–123 (TTK; Ankara-2000)
(3) Yılmaz Akbulut: Ermeniler ve Bingölde Ermeni Tehcirleri, s.71 ( Kültür Bakanlığı, Ankara-1998)
(4) Richard G.Hovannasian: Armenia On The Road of to İndependence, s.51(University of The Californian Pres Ltd. USA- 1967)
(5) Genelkurmay, No 1/1, KLS 44, Dosya 207, F.2–1.
(6) Fevzi Çakmak, Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, s.86-87 (Şark Vilayetlerimizde, Kafkasya’da ve İran’da, 1935 de Harp Akademilerinde verilen Konferanslar, Ankara –1936); E. Akçora, a.g.e., s.126.
(7) Ermeni Komitelerinin A’mal ve Harekatı İhtilaliyesi ,s.263-281( Ankara-1983)
(8) Ahmet Hulki Saral: Ermeni Meselesi, s. 142 (Ankara-1970/1985); Ergünöz Akçora: Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları, s.192 (İstanbul-1994) Van’da Ermeni Mezalimi, s.60-67, Hüseyin Çelik, Görenlerin Gözüyle Van’da Ermeni Mezalimi, s.29-97 (Yüzüncü Yıl Üniversitesi)

Dr. M. Galip Baysan


Nisan/ Mayıs–1915 Van İsyanı - 1 - 
Nisan/ Mayıs–1915 Ermeni İsyanı Büyüyor - 2 - 
Nisan/mayıs 1915 -3- ( Ermeni isyanı )

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget