Laiklikte ısrarlı demokrasi - 3 - Özdemir İnce

Laiklikte ısrarlı demokrasi - 3 - Özdemir İnce Sadece ABD’nin ve onun denetimindeki sivil toplum örgütlerinin yönetiminde “laiklikte ısrarlı olmayan demokrasi”yi kurmayı amaçlıyor.

Laiklikte ısrarlı demokrasi - 3 - Özdemir İnce
Cüneyt Ülsever kardeşim, Yurt gazetesinin 17 Mayıs 2012 tarihli sayısında yayınlanan yazısının Türkiye ile ilgi bölümünü Cumhuriyetçi 19 Mayıs yürüyüşlerini değerlendirten sonra, mutlaka değiştirmek gereksinimi duyacaktır.
Cüneyt Ülsever gibi özgür düşünceli bir liberalin de karşı olması gereken iki genel karşı devrimci klişe var yazısında:
“Halk kendisine dayatıldığına inandığı ‘Cumhuriyet değerleri”nden rahatsız olmuş, onun ‘tek tip insan yaratma’ projesine karşı çıkmıştır ama AKP’nin dayattığı ve kendini ‘kindar gençlik’, ‘dindar nesil’ ‘tek din’ türü tariflerle ifade eden ‘tek tip insan yaratma’ projesinden rahatsız değildir.”

Halkın tamamı Cumhuriyet’e karşı değildir

“Halk” dendiği zaman ben bir ülke ya da bir yerleşim yerinin nüfusunun yüzde yüzünü anlarım. Yani Türkiye halkının %100’ü mü cumhuriyetin değerlerinden rahatsız olmuş? Böyle bir şey olsaydı Cumhuriyet çoktan yıkılırdı. Cumhuriyet’in değerlerini 6 Ok (Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik) ve Anayasa’nın 174. Maddesinin koruması altında bulunan Devrim Yasaları özetler.
AKP, 6 okun altısına da, Devrim Yasaları’na da karşı. Bu yüzden bu yasa ve ilkelere karşı savaş açtı. Öteki partiler için, 6 Ok’tan sadece Devletçilik tartışma konusudur. “Devletçi ekonomi olmaz” sloganı yorgun ve bozgun halindeki kapitalizme ait bir dogma. Halkın tamamı Cumhuriyet’in değerlerine karşı olsaydı, AKP son seçimde ideolojik oyların tamamını alırdı. Oysa çıkar ve yararlarını öne çıkartan seçmenlerin %49,5’unun oylarını aldı. Bu, bu partinin erişebileceği en yüksek oy oranıdır.

‘Tek tip Cumhuriyet insanı’ mavalı

“Tek tip insan yaratma”ya gelince: Cumhuriyet, çağdaş insanı yaratmaya yardımcı olmak için Okul’u laikleştirmiştir. Laik okuldan fikri hür vicdanı hür nesiller mezun olmuştur. Laik okulda egemen olan dinsel dogmalar değil, bilim ve akıldır. Bilim ve akıl insanı tutsak etmez, tam tersine özgürleştirir.Yani laik okulun tek tip insan üretimi yapması olanaksızdır. Bu nedenle Cumhuriyet’in Laik Okulu’ndan sadece 1930 kuşağının kendileri ve düşünceleri özgür ve bağımsız insanları değil, aynı zamanda dinci, tarikatçı, Nurcu, F tipi insanlar da yetişmiştir. Günümüz Türkiyesi’nde, imam-hatiplerde, Kur’an kurslarında, gizli medreselerde kuşkusuz tek tip insan (İslamcı ve F tipi) torna tezgahından geçirilerek yetiştirilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan ve sözünü ettiğim aynı tezgahın ürünü bakanlar, milletvekilleri, valiler ve benzerleri ülkenin sonunu hazırlamaktadırlar.
Ancak, tarihsel açıdan, Osmanlı döneminde Avrupaî okullar kuruluncaya kadar medreselerden tek tip insan yetişmiştir ve bu yüzden kendini bilimsel ve akılsal olarak yenileyip geliştiremeyen Osmanlı devleti ve toplumu yıkılıp dağılmıştır. Osmanlının yıkılıp dağılmasına İttihat ve Terakki’den çok önce medreselerin zihinlere yüklediği İslamcı dogmalar neden olmuştur. Deniz lisesinden dünyanın en büyük şairlerinden Nazım Hikmet ile sıradan manzumeci N. F. Kısakürek, devrimci Galatasaray Lisesi’nden de M. Ş. Eygi gibi cumhuriyet düşmanları yetişmiştir. Dünyanın bütün laik okullarında bilim ve aklı kendine rehber yapmış çok boyutlu, tek tip özgür insanlar yetişmektedir.

ABD & AKP şirketi iflas eder!

Türkiye toplumunu, din referansınının dışına çıkamayan Arap toplumlarıyla kesinlikle karıştırılmamalı. Arap baharları tıpkı ABD ve AKP gibi kesinlikle gerçek demokrasiyi aramıyor. Sadece ABD’nin ve onun denetimindeki sivil toplum örgütlerinin yönetiminde “laiklikte ısrarlı olmayan demokrasi”yi kurmayı amaçlıyor. En kısa zamanda İslamcı diktatörlükler kurduklarını görecekler.
ABD & AKP şirketi Cumhuriyet’i yıkabilir ama yerine “laiklikte ısrarlı olmayan” bir demokrasi kurması hemen hemen olanaksız. Bu olanaksızlık, önümüzdeki günlerde, haftalarda, aylarda ve yıllarda denenerek görülecek.
Çünkü: Yeni hazırlanan Anayasa’da ilk dört maddenin değiştirilmesi olanaksız. 4+4+4 formülüne karşın, imam-hatiplere karşın, Türkiye’de laik insanın üremesini hiçbir güc engelleyemez. Halkın özgür iradesiyle düzenlediği 19 Mayıs kutlamasına katılan kadınlar ve gençler AKP’nin hayallerini gerçekleştirmesine mutlaka engel olacaktır. Bu arada, Galatasaray Stadyumu’na otobüslerle taşınan AKP seyircisini (zaten hep seyircidirler) büyüteç marifetiyle gören şu engelli, tutsak ve çarpık medyanın görmemek için gözlerini kapattığı 200-300 bin genci bir araya getiren Türkiye Gençlik Birliği, Laik Cumhuriyet’in en büyük garantisidir. Söylev’in tanımladığı gençlik!
Bu yürüyüş ve gösteriler, bu grevler, AKP iktidarına yapılan en büyük ve en anlamlı uyarıdır. AKP bunu mutlaka anlamalı. Eğer anlamaz ve “Laiklikte ısrarlı olmayan” bir rejimi kurma hayallerinden vazgeçmez ise, bu dogmatik medrese ideolojisinin sonu, Türkiye’de yepyeni bir Fetret Dönemi olur! Hiç temenni etmediğim böyle bir felaket gerçekleşirse, Cüneyt Ülsever kardeşimle birlikte aynı cephe ve siperde yan yana olacağımızdan adım kadar eminim!

Laiklikte ısrarlı demokrasi - 1 - Özdemir İnce

Laiklikte ısrarlı demokrasi - 2 - Özdemir İnce

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget