Odatv’de gazetecileri tutuklatan mesajın virüslü olduğunu kanıtlayan Amerikalı ile konuşma

Önceki hafta Ankara’da Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde bilimsel bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda bir suç takibinde dijital verilerin elde edilmesi, kanıt olarak kullanılması ve bunun yöntemleri incelendi.
Konuklardan biri Amerikan mahkemelerine adli bilişim uzmanı olarak hizmet veren Joshua Marpet‘tı. Bu uzman son olarak Odatv davasına esas olan ve başta Soner Yalçın, birçok gazetecinin tutuklanmasına neden olan bir belgeyi incelemiş ve bu belgenin e-posta ile gönderilen bir virüslü mesaj olduğunu kanıtlamıştı.
Toplantıya katılamadığım için, kendisinden rica ettiğim bir akademisyen Marpet‘la kısa bir söyleşi yaptı. Konuşmayı size aynen aktarıyorum;

SORU: ABD’de ne tür dijital veriler geçerli delil olarak kullanılabilir?

CEVAP: Yasalarımızda “doğru yöntemlerle” elde edilmemiş bir veri geçerli delil olarak kullanılamaz.

SORU: Peki, sayısal (dijital) bir veri ne zaman delil olarak geçerli kabul edilmez?

CEVAP: Herhangi bir dijital veri delil olma potansiyeli taşır. Ancak, bazı dijital veriler suçun ispatı için kullanılamaz. Eğer delili toplayan kişi, delilin sanığa ait olduğunu ya da sanık ile ilişkisini kesin ve tam bir biçimde ispatlayamazsa o dijital delil geçerli olamaz. Delili toplayan uzman, kaynağını açık ve net bir şekilde belgelendirmek zorundadır. Aksi takdirde yargıyı yanıltma tehlikesi belirir. Örneğin: Diyelim ki polis, bir sabit disk elde etti ve bunun geçerli bir kopyasını çıkardı. Sonra da diski kaybetti. Elde edilen kopya geçerli olabilir. Ancak, bu kopyanın gerçek disk ile ilgisi artık kalmamıştır. Bu kopya artık delil olarak kullanılamaz. Başka bir örnek vereyim: Diyelim ki bir disk, DVD ya da hafıza çubuğu yasalara uygun bir şekilde elde edildi, kopyalandı, etiketlendi, mühürlendi ve emanete alındı. İçinde de suç unsurları bulundu. Ancak bu dijital verinin üretildiği bilgisayar ile ilgili herhangi bir geçerli ve tam bilgi mevcut değil. Eğer dijital verinin üretildiği bilgisayarı ve o bilgisayarın kullanıcısını tam ve doğru olarak belirleyemiyorsak bu diski geçerli bir delil olarak kullanamayız.

SORU: Siz Odatv davasında suç unsuru olarak elde edilen diski analiz ettiniz. Bulgularınızı kısaca anlatabilir misiniz?

CEVAP: Bu diskin Microsoft ürünleri ile çalışan bir bilgisayardan elde edildiğini söyleyebilirim. Bu bilgisayarda standart Microsoft ofis ve e-posta programlarının mevcut olduğunu da gözleyebiliyorum. Diskte birçok dosya vardı. İncelemelerim sırasında ilginç bir şey buldum: Bu diskte bilgisayarın kullanıcısına gelen iki e-posta vardı. Bu e-postaların içinde virüslü iki adet dosya bulunuyordu. Bu dosyalar kaydı belli olmayan sahte bir adresten gönderilmiş. Kullanıcı bu dosyaları açınca sahte adresteki kötü niyetli kişi bilgisayarı eline geçirerek uzaktan bu bilgisayara virüslü dosyalar göndermiş. Ben araştırmalarınm sırasında diskin üst verilerinde tüm bu dijital sahteciliği gözledim ve bilimsel olarak ispatladım. Bu dosyaların o bilgisayarda üretilmediğini açıklıkla tespit edebildim. Bana, daha sonra, sahte adresten gönderilen bu dosyaların suç unsuru içerdiği ve kullanıcının tutuklandığı bilgisi geldi.
*****
O araç durdurulabilirdi
Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesindeki iki kişinin can verdiği, pek çok kişinin yaralandığı bombalı eylemin üzerinden zaman geçmesine rağmen siyasi alandaki çekişmesi sürüyor.
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “O araç neden durdurulmadı?” sözlerine cevap verirken “Güvenlik kuvvetleri o aracı imha edebilirdi, ama içinden ya kaçakçı çıksaydı” dedi. Erdoğan bu durumda yine masum vatandaşların öldürüldüğünün söyleneceğini iddia etti.
Ama durum böyle değil ki.
Trafik kontrolü sırasında bir jandarmaya çarpıp kaçan araç ille imha edilerek durdurulmaz. Bunun için polis ya da jandarma olmaya gerek yok.
Aracın içindeki korkmuş biri de olabilir, kaçakçı da, sarhoş da, terörist de...
Jandarma ve poliste telsizler var. Haber verilir, güvenlik birimlerinin olduğu ilk yerde yola barikat konur ve araç durdurulur.
Yola barikat kurulduğunda araç ne yapacak? Ya duracak, ya barikata çarpacak, ya tarlaya sürecek, eğer teröristse orada patlatacak.
En azından riski daha sınırlı olurdu.
*****
Başbakan’ın “uyarısına” rağmen 28 Şubat’ta gözaltı dalgaları devam ediyor. 28 Şubat 1000 yıl sürmedi ama anlaşılan gözaltıları sürecek. (Gani Yıldız)
*****
Kıyam’a kıymayın
TRT’nin tarihi bir kesiti konu alan ilginç bir dizisi var. Türkan Şoray’ın da rol aldığı Kıyam dizisi, tarihimizde “Lale Devri” diye bilinen ve Patrona Halil İsyanı ile sona eren dönemi anlatıyor. Dizi belgesel iddiasında olmasa da bu dönemle ilgili anlatılan yanlış bilgileri de düzeltiyor.
Dizi için İzmit’te Türkiye’nin en büyük platosu kuruldu. İyi bir senaryo, iyi oyuncu kadrosu ve iyi çekimleriyle hayli de ilgi görüyor.
Reyting açısından bakıldığında da TRT dizileri arasında ilk sırayı alıyor.
Dizi bu pazartesi 13. bölümüyle sezon finali yapacak. Ancak duyduğuma göre TRT bazı çevrelerden aldığı tepkilerden etkilenerek dizinin devamı konusunda kararsızmış. Dizi ya yayından kaldırılacakmış ya da bütçesinin daraltılması istenecekmiş.
Bence bu çok yanlış olur. Tarih bilgisi açısından da doğru yapılan bir işi talihsiz birkaç eleştiri nedeniyle rafa kaldırmak TRT’nin itibarını da zedeler.
*****
Git git, Kocaeli’ni bulamıyorsun

Daha önce de yazmıştım ama aynı yanlış devam ediyor. Karayolları TEM otoyolundaki tabelaları ile sürücülere “olmayan bir yerleşim yerine” kaç kilometre kaldığını bildiriyor.
Tabelada kocaman “Kocaeli” yazıyor. Gidiyorsunuz gidiyorsunuz, ama Kocaeli’ne bir türlü varamıyorsunuz. Çünkü “Kocaeli” adında bir yerleşim yeri yok. Kastedilen yer İzmit. Ama Karayolları ısrarla İzmit’i yok sayıyor, Kocaeli diyor.
Kocaeli, merkezi İzmit olan bir ilin adı.
Karayolları aynı şekilde Adapazarı yerine Sakarya diye yazıyor tabelalarında. Sakarya diye bir yerleşim yeri de yok. Sakarya ilin adı, merkezi ise Adapazarı. Tabeladaki Sakarya‘dan kasıt Adapazarı.
Adana Mersin otoyolundan geçmedim uzun süredir. Tahminim orada da Mersin yerine İçel yazıyordur. Çünkü mantık o.
Aynı şekilde Hatay diye de bir yer yok. Hatay ili var ve merkezi Antakya.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget