Denktaş Vatan Toprağında - Orhan Birgit

Denktaş Vatan Toprağında - Orhan Birgit Türk dünyasının Denktaş'ı ne kadar sevdiğini dünkü cenaze töreni bir kez daha göstermiş oldu.

Denktaş Vatan Toprağında - Orhan Birgit
LEFKOŞA-Denktaş için düzenlenen cenaze töreni,resmi adı ile bir devlet törenidir.
Türkiye Cumhurbaşkanı'ndan TBMM Başkanı'na,Başbakan ve bakanlara,ana muhalefet partisi lideri ile eski genel başkanlarına,MHP,DSP,DP,öteki irili ufaklı siyasal partilerin,meslek odalarının temsilcilerine kadar aklınıza kimi getirmek isterseniz hepsi,Lefkoşa'daki Cumhurbaşkanlığı Konutu'ndan başlayıp.Cumhuriyet Parkı'nda oluşturulacak olan Anıtmezarda toprağa verilen Toros kod adlı kahramanı uğurlayanlar arasındaydılar.
Ama bayrağa sarılı tabutu askerlerin omuzlarından top arabasına götürülürken uzanan eller gösterdi ki,o resmi uğurlanış olmasa da kendisini seven Kıbrıs Türklerinin yanı sıra anavatan ve öteki diyarlardan da Lefkoşa'yı doldurmuş olan binlerce kişi kahramanlarını bırakmayacaklardı.
Sabah erken sayılabilecek bir saatte,ne olur ne olmaz düşüncesi ile aziz dostumun dün geceyi geçirdiği katafalkı bir kez daha ziyaret etmek istedim.
Hem TSK'nın,hem Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri'nin subayları yalın kılıçları ile ihtiram nöbetini sürdürüyorlardı.Adanın dört bir yanından Toros'u uğurlamaya gelmiş yaşlı MM'ciler.yanlarında çocuklarını,hatta torunlarını da almışlardı.
Sadece Kuzey Kıbrıs demek anavatan demektir anlayışı ile o sıkıntılı yıllarda direniş eylemlerini oluşturanlar mı ordaydılar.
Ver Kurtul'cuların politik lideri,İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da,onun halen adada eylemlerini sürdüren yandaşları da sarayın bahçesinde,ocak güneşinin kendilerini ısıtacak kadar yükselmesini bekleyenler arasındaydılar.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın ziyaret saatinin yaklaştığını gösteren öncü tam teçhizatlı iri vücutlu Türkiyeli güvenlikçiler,çevredeki binaların çatılarında dürbünlü silahları ile bekliyorlardı.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Başbakan İrsen Küçük'ün Ercan Havaalanı'nda anavatandan gelecek olan mevkidaşlarını karşılamaya gittiklerini dizüstü bilgisayarları ile gazetelerine bildiren genç meslektaşlardan birisiyle,bir gece önce bir Türk kanalında Denktaş ile ilgili yorumlar yapan kıdemli bir meslektaşımızın yorumlarını konuştuk.
O yorumcu arkadaşımız,şayet Denktaş gibi Kıbrıs konusunda inatçılık yapan liderler olmasaymış,ada bugün bütünü ile AB'ye girmekle kalmaz.Anavatan Türkiye'ye de kapıların açılması sağlanırmış görüşünü bir kez daha savunmuş.Türkiye'nin resmi tezine göre bağımsız ama bizden başka hiç kimsenin tanımamakta ısrar ettiği o “sekter” görüşün anavatandaki temsilcileri arasında da rahmetli Bülent Ecevit'in,Mümtaz Soysal,ın ve Şükrü Sina Gürel'in adlarını vermiş.
“Yani” dedim, “bu saydıklarınız olmasaydı.Kuzey Kıbrıs bugün güneydeki devletle birleşmiş ama Türkler orada ikinci sınıf vatandaş olarak yaşayan kişilerin ülkesi mi olacaktı”?
Ve ne yanıt vereceğini beklemeden devam ettim.
“O zaman Rauf Denktaş'lar gibi ulusal kahramanlara da ihtiyaç yoktu.Öyle kahramanlar yetişmeyince de bu al bayrağı ve yanında onun benzeri olan beyaz zemin üzerine işlenmiş kırmızı renkli ay yıldızlı KKTC bayrağını da gönderde göremeyecektik.”
Türkiye,bugün gerçekten güçlü bir devlet ise,bu konumunu her şeyden önce kimsenin uydusu olmayı kabul etmeyen sessiz çoğunluğuna borçludur..
***
Türk dünyasının Denktaş'ı ne kadar sevdiğini dünkü cenaze töreni bir kez daha göstermiş oldu.
Azerbaycan,Makedonya,Balkan Türk toplulukları temsilcileri.Denktaş'ın sadece Kıbrıs Türkleri için değil,kendileri için de bağımsızlığın ve özgürlüğün yolunu gösteren bir Büyük Adam olduğunu anlatıyorlardı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı,dünya Türklerinin merhum Denktaş'a saygısını ve sevgisini gösteren dünkü cenaze töreninden yola çıkarak KKTC'nin tanınması için kararlı adımlar atmalıdır .

Orhan Birgit/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget