Kılıçdaroğlu, müjdeyi Füle'den aldı - Saygı Öztürk

CHP’nin Avrupa Birliğini (AB) ihmal etmesi, CHP’nin “AB’ye karşıtı” gibi algılanmasına neden olmuş. Kılıçdaroğlu, AB Genişleme Komiseri Stefan Füle ile görüştüğünde, bunu daha iyi anladı. Füle, “siz de komisyonlara katılın” dedi. İşte, bundan böyle, CHP milletvekilleri ve bu konuda çalışma yapan uzmanlarının bir ayağı Brüksel’de olacak, CHP’nin görüşleri de toplantılarda anlatılacak. Brüksel ziyareti için Kılıçdaroğlu “en büyük kazanımımız bu oldu” diyor.
CHP Genel Başkanı, Brüksel’de Füle’den önemli bir de müjde aldı. AB’nin bastırması sonucu, Türkiye, hem Ceza Kanunu’nda hem de Terörle Mücadele Kanunu’nda köklü değişikliklere gidiyor. Füle, hükümetin bu konuda kendilerine söz verdiğini de belirtiyor. Tutukluluğun cezaya dönüşmesi, tutuklu milletvekili ve gazeteciler de AB’nin de gündeminde. O yüzden şikayet konusu olan iki yasada yapılmak istenen değişiklikleri Stefan Füle de yakından izliyor. Tasarılar gecikirse CHP bu konuda gelecek ay yasa önerilerinde bulunmaya da kararlı.

Avrupalı Sosyaldemokrat liderler, Türkiye’de özgürlükler ve insan hakları konularında CHP ile ortak bir deklarasyon yayınlayacak. Brüksel temaslarında, Kılıçdaroğlu bunun da çerçevesini çizdi. Konuştuğu hemen her yetkili, medya mensuplarının, milletvekillerinin tutukluluğundan, tutukluluk sürelerinden şikayetçiydi. Aslına bakarsanız bu durumdan Türkiye’de, Başbakan dışında herkes şikayetçi…

Kayseri’deki HSYK üyesi ve suç duyurusu
Kılıçdaroğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili rüşvet iddialarını da unutmuş değil. Belediye genel sekreteri, Teftiş Kurulu Başkanı hakkında “rüşvet almak”, bir iş adamı hakkında ise “rüşvet vermek” suçlamasıyla soruşturma açılması istendiğini, ancak başka bir dosya ile de bu kişiler hakkında takipsiz verildiğini belirten Kılıçdaroğlu, Brüksel dönüşü yolda bu konuda çarpıcı bir iddiada bulunuyor:
“Kayseri olayı ile ilgili olarak soruşturmaya bizim şikayetimiz üzerine bakan bir Başsavcı vekili ile iki C.savcısı hakkında da suç duyurusu hazırlıyoruz. Çünkü, Kayseri olayını kapatması için HSYK üyelerinden biri gidip Kayseri’de bekledi. Savcılar da, bir başka fezlekenin içinde, Kayseri suçunu aklamaya kalktılar. HSYK üyesi tebligat yazılana kadar gidip orada bekliyor. Tebligatların gönderilmesinden sonra gereğini yapacağız.

Banka hesaplarına bile bakmadılar
Olay baştan beri ‘kapatma’ üzerine kurulu. Vilayet, belediye, savcı herkes dosyayı kapatmak için uğraşıyor, bizim elimize belgeler geldiğinde her şey ortaya çıkıyor. Kaç lira rüşvet alındığı, kimin nasıl aldığı tek tek yazılı. Savcılar, iddialar için bu kişilerin banka hesaplarına baksalar yetecek. Yok; bakmıyor, bankadan hesap dökümünü bile istemiyor. Böyle bir soruşturma mı olur. Belediye Genel sekreteri ve Teftiş Kurulu Başkanı bir yerden talimat almazlarsa bir şey yapabilir mi? Eğer böyle giderse ülkede Adalet çok zor işler. “

Hala makamında oturuyor
Kılıçdaroğlu’nun Kayseri’deki rüşvet iddialarının dışında, çarpıcı bir bilgi daha aktarıyor:

“Kayseri’nin Büyüktoraman belediye başkanı Ali Temirci, kendisini sahte belgelerle emekliye sevk ettiriyor. Olay ortaya çıkınca yargılanıyor ve mahkum oluyor. Bu yetmiyor, aradan bir zaman geçtikten sonra bu kez sahte belgeden mahkum oluyor. Bu kişi de hala makamında oturtulabiliyor. ”
İşte bunun ardından sözü CHP’li belediyelere getiriyor ve şunları söylüyor:
“Kayseri’de bunlar olurken, İzmir’e ise Türkiye’de ne kadar müfettiş varsa yollanıp, suç oluşturulmaya çalışılıyor. Gemlik, Manavgat belediye başkanlarımız için de aynı durum söz konusu oldu. AKP’lilere farklı, CHP’lilere farklı işlem yapılıyor. Şimdi bu mu adalet?

AKP’de olanlar CHP’de olsa
CHP’de “her kafadan bir ses çıkıyor” eleştirisini Kılıçdaroğlu doğru bulmuyor, asıl AKP’de her kafadan bir ses çıktığını, depremle ilgili bakanların konuşmalarını hatırlatarak belirtiyor, “Ama kimse çıkıp ‘AKP’de her kafadan bir ses çıkıyor’ demiyor. Aynı şey CHP’de olsa inanın söylenenler Angola’dan duyulurdu” diyor.
Kılıçdaroğlu’na, “Dersim olaylarını” gündeme taşıyan, kişisel sitesinde de “CHP Dersim milletvekili” olduğunu ilan eden Hüseyin Aygün’ün akrabası olduğuna ilişkin iddiaları hatırlatıyorum. Bir akrabalığının olmadığını, çalışkan, eğitimli birisi olduğu için aday yaptığını, gelinen noktadan üzüntü duyan Aygün’ün de “siyasette yeni olmasının” bu kazada yol açtığını” sözlerine ekliyor.
CHP lideri yarın, Brüksel izlenimlerini milletvekilleriyle de paylaşacak. Bakalım bilmediğimiz daha nemler varmış göreceğiz…

Saygı Öztürk/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget