Hüseyin Aygün fitnesi /1 - Rıza Zelyut

Cumhuriyet rejimi ile hesaplaşmak isteyenler; şimdi o rejimi kuran CHP içinden de ses vermeye başladılar. Bunların başını da Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün çekiyor.
Öncelikle belirteyim ki bu Dersim işini cumhuriyetle hesaplaşma biçiminde  gündeme taşıyanlar;  Tunceli'nin masum, güzel, cumhuriyetçi vatandaşı değil.
Bu işi kaşıyanlar; 1937'de orada devlete silah çeken derebeylerinin torunlarıdır.  Bunların dedeleri geçmişte esir gibi kullandıkları Dersim'in (Tunceli) sıradan  halkının anasını ağlattılar. Şimdi de torunları, aynı kışkırtma içinde oradaki temiz halkının kafasını kirletmeye uğraşıyor. İktidarın verdiği işaret gereğince de televizyonlarda hep bunlar konuşturuluyor.
İşin acı yanı şudur: Daha düne kadar 'Dersimliler dinsizdir!' diyenler; bunların asker sopası ile yola getirilmesi gerektiğini savunanlar; birden bire Dersimci oldular. Hüseyin Aygün, bunlarla kol kola..

ÖLDÜRSENİZ KABUL ETMEZLER
Bütün belgeler ortada... 1937 yılı Mart sonunda,  Dersim (Tunceli) bölgesinin içlerindeki 6 aşiret ayaklanıyor. İngiliz kaynaklarına göre en az 1500 silahlı adam Türk ordusu ile çatışmaya giriyor. Bunların başındaki Seyit Rıza;  İngilizlere mektup yazarak; 'Kürtler adına savaştığını, Türk  ordusunu başarısızlığa uğrattığını, savaşın sürdüğünü' belirtip 'Bizi koruyun!' diyor.
İngiliz devlet arşivinde yer alan ve sözde Kürdistan Krallığı tarafından yollanan, altında Dersim Generali Seyit Rıza imzası bulunan bu mektubu da Hüseyin Aygün kabul etmiyor. Kabul etmez; çünkü eder ise oradaki derebeylerinin Kürtçülük adına devlete silah çektiğini kabul etmiş olacak. Böylece de devrimci cumhuriyet rejiminin Dersim'e operasyon yapmasının haklılığı anlaşılacak.
Hüseyin Aygün de CNN Türk'te ona çanak tutan Ahmet Hakan da öğrensin: O mektubu; Seyit Rıza'nın  isteği ile yanında danışman olarak çalışan Kürtçü Baytar Nuri yazmış; Seyit Rıza'nın adamları da Suriye üzerinden İngilizlere ulaştırmıştır.  Yani o mektup; gerçektir; resmi belgedir ve sahte seyit Rıza'nın iradesini yansıtır. Daha önce de yazdım: Seyit Rıza ki Kızılbaş Türkmenlerden Şeyh Hasan süreğinden gelir amma halkı etkilemek için kendisini Arap soylu (seyit) göstermiş, daha sonra ise Kürtçülük davasını gütmekten çekinmemiştir. Seyitlikle de ilgisi bulunmamaktadır.

KÜRTÇÜLER KULLANDILAR
Dersim bölgesinin çok yüksek bir askeri potansiyeli olduğunu... Bunun da Kürdistan için kullanılması gerektiğini... Dersim'de başlayacak bir isyanın sadece Kürdistan için değil Kemalist rejimden memnun olmayan  Türkiye'deki öbür kesimlerin de harekete geçmesini sağlayacağını... Böylece Kemalist rejimin yıkılabileceğini  bu ayaklanmadan çok önce söyleyen birisi var: Hoybun Cemiyeti üyesi Ermeni komitacı Garo Sasuni... Hüseyin Aygün gibiler merak ediyorlarsa; bu konuyu benim 'Dersim İsyanları ve Seyit Rıza Gerçeği' kitabımdan öğrenebilir. Kaynaksa işte kaynak.
Yine Kürtçü-Ermeni işbirliği ile Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı mücadele için 1927 ekiminde kurulan Hoybun Cemiyeti'nin tüzüğünün 11. maddesini incelesin Hüseyin Aygün. Daha o yıllarda Dersim'in cumhuriyet rejimine karşı, Kürtçüler tarafından askeri güç olarak kullanılacağını görecektir.
Özetle: Sevr Antlaşması'na konulan Kürdistan'ı  kurmak niyetindeki Kürtçü önderler, Dersim'deki silahlı grupları kullanmak istediler. Dersim'deki derebeyleri ise şeyhliği, seyitliği, müritliği reddeden devrimci cumhuriyet rejimine karşı bu Kürtçülerle dayanışma içine girdiler. Böylece Türkmen Kızılbaşlarının yoğun olduğu o bölgeyi, derebeyleri ile Kürtçüler cumhuriyete karşı bir tehdit haline getirdiler.
Bununla bitmedi iş. 2. Dünya Savaşı'nın patlayacağı anlaşılmıştı. Türkiye; Hatay yüzünden Fransa ile savaşın eşeğine gelmişti. İşte böyle bir ortamda ilk saldırıyı Dersim derebeyleri başlattılar.

Yarın: İftiracılar kol kola

Rıza Zelyut/GÜNEŞ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget