Protestonun Bedeli 4 Yılmış! - Orhan Birgit

AKP İstanbul Milletvekili Prof. Burhan Kuzu, 2 yıl önce 8 Aralık’ta Ankara SBF’de bir etkinliğe katılmak için çağrılır. O dönemde fakültede öğrenci olan 13 genç, hocalıktan politikacılığa geçen Kuzu’yu protesto için yumurta ve ayakkabı atar. Anımsadığım kadarı ile üniversite öğretim üyeliğinden gelen hoşgörüsü parlamenter Kuzu’nun kişisel şikâyetçi olmasını engeller.
İktidar partisine olan tepkileri nedeni ile gençlerin bu yumurtalı tepkisinden korumalarının taşıdığı şemsiyelerle korunmaya çalışan Kuzu’nun, çağımızda bir salgın hastalık haline dönüşen bu tür karşıt tepkiler yüzünden istenilen söyleşiyisi belki tamamlanamamıştır. Ama delikanlıların eyleminin şiddete dönüşmesi de öylelikle önlenmiştir.
Burhan Kuzu, o günkü eylemin tek hedefi değildir. Nitekim kendisinden önce aynı mekânda kürsüye çağrılan bir başka parlamenter- öğretim üyesi CHP’li Süheyl Batum da tepkilerden payını almış, ıslık ve sloganlar karşısında konuşması engellenmiştir.
Dünkü gazeteler, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın, AKP milletvekili Kuzu’ya yönelik bu yumurtalı protestoyu yapmaktan sanık 13 öğrenci hakkında, 8 aydan 4 yıla kadar hapis istemi ile dava açtığını yazıyorlardı.
Savcılığın iddianamesinde göze çarpan büyük bir yanlışlık var. Burhan Kuzu, milletvekili olarak “kamu görevlisi” diye tanımlanıyor ve kendisine “ayakkabı ile yumurta atılarak” küçük düşürülmek istendiği söyleniyor!
Yargı aşamasına gelmiş bir süreç için dikkatli konuşmak gerektiğini bilmez değilim. Ancak insaf edilsin:
Parlamenterin kim olduğu ve nasıl görev yaptığını tanımlayan anayasamızın 80. maddesi apaçık dururken Sayın Kuzu’yu “kamu görevlisi” olarak tanımlamak neyin nesidir? TBMM üyesi sadece seçildiği yerin değil, bütün ülkenin vekilidir. Halkın, milletin vekildir. Kendisine dört yıl için verilmiş görevi yapan parlamentere, bir vali ya da kaymakam ya da asker bir bürokrat, yargıç, dahası üniversite kürsüsünde ders veren ve bu görevleri nedeni ile maaşını bordrodan alan öğretim üyesi gibi bir “Hükümet ajanı” olarak bakmak doğru mu?
Yoksa adları üstünde milletin yani bizim vekillerimiz midirler?
***
CHP’den gelen yanıt
Çarşamba günü, Sayın CHP Genel Başkanı’nın 24 Temmuz Lozan günü nedeni ile bağımsızlık tarihimiz için çok önemli olan bugünü değerlendirmediğini eleştiren dostum eski CHP’li avukat Salih Nuri Tüzel’in kendisine gönderdiği bir mektuptan yola çıkarak Kılıçdaroğlu’na sorular yöneltmiştim.
Yanıtı CHP Kurumsal İletişim Danışmanı Sevgili Baki Özilhan aracılığı ile veren CHP Genel Başkanı, Lozan için bir gün önce İsmet İnönü’nün adını vererek gazetecilerin sorularını cevapladığını belirtti. Ama aynı 24 Temmuz’un emekçiler için grevli toplu sözleşme yapılmasına imkân sağlayan yasanın kabul tarihi olmasını da bu yasayı çıkaran dönemin Çalışma Bakanı Bülent Ecevit’in anılması gerektiğinin atlanmış olduğunu kabul etti. Üstelik topu, Genel Başkan Yarımcısı İzzet Çetin’e atarak!

Orhan Birgit/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget