Halı altına süpürerek yürüyelim arkadaşlar! - Ruhat Mengi

19 Mayıs Marşı’ndaki “Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar” dizelerinin ülkedeki duruma daha uygun olduğu bir zaman var mıydı bilmiyorum. Hangi tarafa başınızı çevirseniz dağlar dumanlı ve acılı ama biz yine de son zamanlarda yaptıklarımıza bakarak bu dizeleri “Dağ başını duman almış, halı altına süpürerek yürüyelim arkadaşlar” şeklinde değiştirebiliriz.

Bir terör saldırısında 13 askerimizi kaybediyor, üç gün sonra bir başka saldırıda yeni şehitler veriyor ve adeta, sanki olabilirmiş gibi kanıksamış şekilde yola devam ediyoruz. Ülkeyi yönetenlerde ve Meclis’in geri kalanında bir telaş, bir acil çözüm arayışı duyulmuyor, millette de bir tepki, zorlama yok.

DEMEK DÜNYANIN EN ÖNEMSİZ OLAYI!

Kadın cinayetlerinin arkası kesilmiyor, yine kimsenin umurunda değil. Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanları “Cumhuriyet tarihinde ilk kez” görülmüş şekilde topluca istifa ediyor, TV’lerdeki konuşmalara-gazetelere, genel havaya bakıyorsunuz sanki hiç de önemli bir şey olmamış gibi... Affedersiniz ama ne önemlidir acaba bu toplum için? “Önemli”nin anlamını mı yitirdik?

Bu sarsıcı, bir başka ülkede olsa kıyamet koparacak olaylar ne orduda denge bıraktı, ne siyasetçilerde, ne de toplumda.. 77’si emekli olmak üzere 250 TSK mensubu tutuklanmış. Bunlardan 14 general ve amiral ile 58 albay bu yıl yapılacak YAŞ’ta terfi hakkını kazanmışken bu nedenle kaybederek büyük haksızlığa uğramış. Yine de yetmiyor ve tutuklamalar devam ediyor ama elde hala net bir “darbe hazırlığı delili” olmadığı bu kadar zamanda tek bir mahkumiyet kararının çıkmamasından belli. Ayrıca sivil-asker sayısız kişi “darbe hazırlığı” iddiasıyla tutuklanırken, bir darbeyi gerçekleştirmiş, muhtıra vermiş kişiler için de hiçbir yaptırım ortaya çıkmadı.

YİNE TERÖR, YİNE ŞEHİT!

Böyle bir çelişki ve haksızlık karşısında Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanlarına başka seçenek kalmış mıydı, onu düşünmek lazım. Ve tabii siyaset ve ordudaki bu zafiyet terör örgütü için bulunmaz fırsat oldu, dün Afşin’de kaza ihbarı alıp yola çıkan Jandarma trafik timine çapraz ateş açıldı, bir şehit, üç yaralı.

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş “Eğer ordu PKK’ya karşı başarılı olsaydı bunlar yaşanmayacaktı. Komutanlara fatura çıkarılıyorsa Hükümet kendine de çıkarmalı” demiş. Arkadan vuran, pusu kuran ve bunu savaş zanneden teröristle mücadele kolay değildir ama haklılık payı şöyle var; eğer “açılım” diye başlatılan süreçte terör örgütü lideri Öcalan’la “kabul edilmeyecek talepleri açıkça belirtilmesine rağmen çözüm çıkabilirmiş gibi” görüşmeler yapılmasaydı (ki görüşmeleri Hükümet’le yaptıklarını kendileri açıklıyorlar) ve o süreçte ordunun terörle “olması gerektiği gibi mücadelesi” engellenmeseydi ordu yine başarılı olabilirdi. Yani ordu “doğru olanı yapmasına izin verilmediği için” terör bu kadar ileri gidecek ortamı buldu ki zaten hiç şüphe yok TSK’nın üst kademesinin bir rahatsızlığı “tutuklama ve terfi” olayları ise diğeri de budur ve verilen şehitlerdir.

Herşeye rağmen; Hükümet’in, muhalefet partilerinin, yeni Genelkurmay Başkanı’nın ve Başkomutan’ın tek gün kaybetmeden terör konusunda radikal kararları alması gerekir. Her gün yeni şehitler verirken terör örgütünün ve siyasi destekçilerinin provokatif açıklamalarına daha fazla fırsat verilmemelidir, beklenen budur!



*****


Beşiktaş Belediyesi’nin çözümü, parklarda bakım!

Haftalardır devam eden “sokak hayvanlarına medeni ve ülke çapında bir çözüm” aradığım yazılar tahminimin çok üstünde bir ilgiyle karşılandı. Öyle ki onlarla ilgili gelen e-postalar ve telefonlar neredeyse siyasi yazılara gelenleri geçti diyebilirim. O arada bazı işyerlerinde, sitelerde, barınaklarda kedi ve köpeklerin kaybolması veya kötü davranılması ile ilgili gelen ihbarları izlediğimi söyleyeyim. Bunları; parklarda köpeklerini kedilere saldırtarak seyreden, bahçesine giren kedileri öldüren sadistleri de anlatacağım.



***


Beşiktaş Belediyesi’nin uzun süredir kendi kliniklerinde “sokak hayvanlarını tedavi ve kısırlaştırma”da etkin çalışma içinde olduğunu biliyor ve gidip görerek yakından izliyordum ama Başkan İsmail Ünal geçtiğimiz hafta beni arayıp görüşmek üzere Belediye’ye davet ettiğinde konuyla bu kadar yakından ilgili olduklarını açıkçası bilmiyordum.

SARIYER’LE ANLAŞMA

Anlattıkları aslında özellikle “hızla çoğalan ve çoğu bakımsızlık ve şiddet nedeniyle ölen zavallı sokak kedileri” için en iyi çözümlerden biri gibi görünüyor. Beşiktaş Belediyesi (Şişli Belediyesi’nin de bazı parklarında yaptığı gibi) parklarına ve bazı sitelere de kedilere özel bölümler yerleştirmiş. Şu anda tam 10 park ve sitede (Kuruçeşme, Şairler Parkı, Oyak Sitesi, TRT Basın Sitesi, Kültür Mahallesi Parkı gibi) kedilerin konaklayıp beslenebileceği büyük bir kedi apartmanı bulunuyor. Ben de dün bu parklara tek tek giderek inceledim. Başkan Ünal 10 park ve sitede daha yapılmakta olduğunu belirtti.

Tedavisi kısırlaştırılması gereken hayvanlar ise klinikte Dr Zeki Şahinoğlu ve onunla çalışan diğer uzman veterinerlere gönderiliyor. Beşiktaş’ta “kontrollü hayvan ormanı” yapacak yeşil alan sıkıntısı olduğu için Sarıyer Belediye Başkanlığı ile görüşülmüş, Kilyos-Kısırkaya’da 20 dönümlük arazi için çalışma yapılıyormuş. Bu meseleyi çözmelerini ve “hayvan dostu belediyeler” safında sağlam bir yer edinmelerini umuyorum.

Medeni ilçelerin medeni belediyeleri öncülük ederse “HAYVAN DOSTU BELEDİYELER” yaygınlaşacak ve Türkiye çapında bir kampanya mümkün olacak. Buna gayret eden tüm belediyeleri ayakta alkışlayacağız!

Ruhat Mengi/Vatan

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget